Uygarlık mı dediniz?

Cerrah olan George Duhamel, birinci dünya savaşında  cephede görevliydi. Yaşadıkları onu, savaş karşıtı yaptı. En bilinen kitabı “Uygarlık” şöyle biter: “…Uygarlığı.  cerrahın elindeki şu pırıltılı ürkünç cerrahi aletlerde aramayın.  İnsanlarların..

Uygarlık mı dediniz?
Yayınlanma: Güncelleme: 179 okuma

Cerrah olan George Duhamel, birinci dünya savaşında  cephede görevliydi. Yaşadıkları onu, savaş karşıtı yaptı. En bilinen kitabı “Uygarlık” şöyle biter: “…Uygarlığı.  cerrahın elindeki şu pırıltılı ürkünç cerrahi aletlerde aramayın.  İnsanlarların kalbinde değilse artık o tümüyle  yok olmuştur.”. Uygarlığın yıkıcı yönünü eserlerinde hep eleştirdi Duhamel.

Bilginin kültürle bağlantısı, yerel ve ulusal kültürün evrensel kültürle ilişkisi, bunların uygarlık tanımlanmasındaki yeri gibi konular, hep Duhamel‘in sözlerini hatırlatır bana.  Bu  büyük yazarın  sıhhiye çadırındaki ameliyat  görüntüsü gelir gözümün önüne. Şimdilerde nesnel olmayan (manevi) kültüre yalnızca kültür, nesnel olan (maddi) kültüre de uygarlık deniyor  kestirmeden.  Nesnel kültür, daha çok teknolojiyi, üretim süreçlerini tanımlıyor.

Ama eksiktir bu tanımlama.

Bilgi, Mâlûmat connaissance, knowledge dir. Bilgi, bilen ile bilinmesi gereken arasındaki ilişkiye dayanır   Bilen dediğimiz, insandır yani süjedir. Üzerinde bir şeyi taşımaktadır süje.  Bilgidir taşıdığı. Süje dışında kalan her  şey  objedir. Objeler bilinmesi gerekenlerdir. Doğal bir şey, bir belge, bir yazın yapıtı, duyulan görülen bir şey, bir matematik problemi, psişik, sosyal, ekonomik bir fenomen vb. olabilir obje dediğimiz şeyler. Özetle süjenin toplayabileceği her şeydir obje.

Kültürde de toplama eylemi vardır. Kültür, insanın içinde bulunduğu toplumdan “kazandığı ya da topladığı” bilgileri, inançları, ahlaki değerleri, gelenek görenekleri, alışkanlıkları, beğenileri, sembolik anlatımları, toplumsal vicdanı vb.  içeren karmaşık bir bütündür.  Bunlar folklorik kalıplar olmaktan öte kültür dür;  toplumdan topluma düşünce ve eylem farklarının nedenidir.

Kültürlü kişinin bilgili olması beklenir de, bilgili kişinin illa kültürlü olması aranmıyor günümüzde.

Kültürü savunurken bilgiye gereksinim var da, bilgiyi sergilerken kültüre ihtiyaç yokmuş gibi!

Bu anlayış günümüzde o kadar ileri gitti ki, insanlar edindikleri meslek bilgilerin dışındaki bilgilerle, hatta mesleklerinin kültürel altyapısını oluşturan bilgilerle bile ilgilenmez oldular.

Bu nitelikteki uzmanlar toplumumuzu güdük bir yerelliğe sıkıştırmak için gece gündüz çalışıyorlar.

Bu “güdük yerellik”, bireylerin toplumdan elde edeceği kültürel ögeleri de güdükleştiriyor.

Örneğin uzmanlardan biri üniversitede yaptığı bilimsel(!!) teze dayanarak, savunduğu siyasi sistemin, toplumumuzun genlerinde bunduğuna inandığını, o nedenle devam ettirilmesi gerektiğini ileri sürebiliyor.

Gösteri dünyamızda sahne alan “uzmanlar”ın yeni kültürel kodlarımızı yazıyorlar.  Neyse!…

Demek istediğim, böylesi  düşük profilli bir yerellik ile evrensel kültürden nasibimizi alamayacağımız dır.

Evrensel kültüre ne gerek var yerel kültürümüz yetmiyor mu? diye soranlar yüzeysellikle Japonya örneğini verirler hep.

Ne var ki, folklorik anlamdaki yerel kültürü koruyabilmek için bile evrensel kültüre gereksinim var.

Uygarlığa, yerel kültürel değerlere geçmek olanaksız; üzerine evrensel kültür değerleri eklenmeli.

Eğitim kurumlarında bir zamanlar konusunu iyi bilmenin ötesinde, mesleğinin  kültür derinliklerinde de inebilmiş eğitimciler vardı. Onlar, insanlığın ortak diğerlerini de öğrencilere aktarabilecek yetkinlikte kişilerdi. Fakültemizde de böyle hocalarımız az değildi.

Yurt dışında bu niteliklere sahip  olmayan kişilerin  eğitim kurumlarının  başına getirilmediğini farketmek beni şaşırtmıştı.

Başkanı olduğu klinikte çalışmak için referans mektubu götürdüğüm hocanın odasında  Kûfi yazılı eski tabletler ve Hiyeroglifler dikkatimi çekmişti. Sonradan bunların sadece süs olmadığını, hocanın eski ortadoğu dillerini bildiğini, ayrıca yetkin bir Eski Mısır uzmanı olduğunu öğrenmiştim.

Bir  başkası,  geldiğim yerin adını Konstantinopl olarak dillendirdiği için tekrar  tekrar özür dilemiş, Hristiyanların bir türlü Istanbul adını içlerine sindiremediğini,  bunun kendileri için utanç olduğunu söylemiş, beni her  gördüğünde usanmadan değişik yönleriyle konuyu hep tekrarlamıştı. Asistanların  “aziz” dedikleri yaşlı hocanın Bizans tarihini çok  iyi bildiğini öğrenecektim sonradan.

Kendi dönemlerinin son örnekleri olan bu hocalar, yerelliklerini aşıp evrensel kültüre erişmiş kişiler olarak “beyaz önlükleriyle” belleğimde yer ettiler.

Onlar hekim gömlekleri üzerine belden yere kadar uzanan bembeyaz önlükler kuşanırlardı.

Bizde de Kâzım İsmail hoca anfiye önlükçüsü ile gelir, yeni ütülenmiş pırıl pırıl önlüğü takarken kuşağı arkadan alır, önünde düğümler, sonra derse başlardı. Bu kuşanmanın gösteri olmayıp, tıbbın  kültürel geçmişi olduğunu biz öğrencilere sezdirmek için yapıldığını anladığımızda,  artık hocalar hayatta değillerdi.

Bizde olsun oralarda olsun bu hocaların yerlerini ise alacak olanlar artık yeni bir dönemin insanlarıydı.

Ve  bu yeni dönem, mesleki teknik bilginin her türlü değerin önüne geçtiği dönemdi.

Evrensel değerler de artık geride kalmıştı.

Yas  tutmaya ne gerek var, uygarlık denen şeyi onlarsız da kurulamaz mı? diye soranlara  yanıtı gene Duhamel verirdi.

-Adını Uygarlık koyduğum kitabımın bitişinde söylediklerimi halâ anlayamadınız mı?…

O halde şunu da bilmeniz gerekecek::

“Her uygarlığın layık olduğu çöpleri olur”

Zaten olduğu gibi!…

Prof. Dr. Orhan Arıoğul

Not:

George Duhamel‘in kitabı 1954’de Varlık Yayınlaŕı’nda MEDENİYET adıyla basılmıştı. Tercüme edenler Zahir Güvemli ve  Tahsin Yücel idi.

Yazarın sözlerini ben kendime göre çevirdiğim için özgün dilini vermeyi uygun buldum:

  • Je vous le dis, en vérité, la civilisation n’est pas dans cet objet, pas plus que dans les pinces brillantes dont se servait le chirurgien. La civilisation n’est pas dans toute cette pacotille terrible

Si la civilisation n’est pas dans le cœur de l’homme, eh bien ! elle n’est nulle part.

  • “Chaque civilisation a les ordures qu’elle mérite.”

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.