Niğde Alternatif Turizm Kenti

Kendi halinde yaşayan, unutulmuş, keşfedilmeyi, tanıtılmayı bekleyen ve zengin  alternatif turizm potansiyeli olan Niğde’yi tanıma ve tanıtma zamanı çoktan geldi,  geçiyor bile…  İnsanlık tarihinin beşiği Anadolu toprakları, binlerce yıldır nice..

Niğde Alternatif Turizm Kenti
Yayınlanma: Güncelleme: 152 okuma

Kendi halinde yaşayan, unutulmuş, keşfedilmeyi, tanıtılmayı bekleyen ve zengin  alternatif turizm potansiyeli olan Niğde’yi tanıma ve tanıtma zamanı çoktan geldi,  geçiyor bile… 

İnsanlık tarihinin beşiği Anadolu toprakları, binlerce yıldır nice uygarlıklara ve  kültürlere ev sahipliği etmiştir. Orta Anadolu coğrafyasında, Orta Kızılırmak  bölgesinde ve Kapadokya havzasında bulunan Anadolu’nun en güvenli kenti olan  Niğde’nin hemen her köşesinde ışığın, gölgenin ve bereketin mucizelerini görürüz.  Niğde’de gün yüzüne çıkan 6 bin yıllık tarihe tanıklık eden tüm bulgular, ne kadar  zengin bir coğrafyada yaşadığımızı anımsatır. 

Kutsal Emanetler Niğde’de, Niğde Su Medeniyeti, Anadolu Karızları, Mübadele  Acısı ve Han Duvarları adlı belgesellerimde, Cumhuriyetin ilk günlerinden  günümüze kadar süren Anadolu aydınlanma seferberliği hareketini keşfeden ve  Niğde bölgesinde var olan zengin alternatif kültür turizmi mirasını keşfeden ve  tanıtımına katkı sağlayan bir ilke imza atmakla da gurur duymaktayım… Niğde bu  bağlamda, eşsiz güzellikleri ve zengin kültürel dokuları barındıran ve de Anadolu  uygarlığının ileri tarım, ziraat, sebze ve meyve bahçesi özelliğini taşıyan şirin bir  ilimizdir.Orta Anadolu’nun uçsuz bucaksız topraklarından Konya Ovası’nı, bir  cetvelle çizilmiş gibi dümdüz (aliyman) doğru geçen Ankara-Adana E-5 Devlet  Karayolu, toprak ve hasret kokulu Tuz Gölü’nün dingin bekleyişine başkaldıran,  başı dumanlı Hasan Dağı’nın heybeti; bahar serinliğinde, üzerinize çullanan ve  Aksaray’da bir mola sonrası, güneşi ardına alan, yolunu yitiren nice göçkünlere ve  gezginlere yol gösterir… Alternatif turizm potansiyeli yüksek olan Niğde ve  çevresinde gezilip görülecek tarih, doğa ve kültür harikası çok yer vardır. Niğde  tavası, Bor vittırıvızık, Kemerhisar üzümü ve pestili, Bahçeli elması, Darboğaz  kirazı, Beyağıl lahanası, Horoz cevizi, Maden fasülyesi ve Altınhisar gözlemesi  bakımından oldukça zengin mutfak kültürüne sahip bir Orta Anadolu  coğrafyasıdır bu bölge… 

niğde04

Ulaşım açısından da oldukça kolaydır buraya erişmek. Nevşehir, Kayseri ve Adana  havalimanlarına yaklaşık iki saat mesafededir… Kara ve demiryolu ile de ulaşmak  çok kolay… Kayseri-Adana, Konya-Mersin karayollarının kesiştiği yerdedir Niğde ve  ilçeleri… Özellikle Ulukışla ilçesi tam bir kara ve demiryolu makasında yer  almaktadır… Okuma-yazma oranı oldukça yüksek olan Niğde için; Anadolu’nun  aydınlık yüzü denmesi, boşuna değildir… Ünlü sanatçılar, kültür elçileri, yazarlar,  gazeteciler, diplomatlar, yüksek rütbeli subaylar, bürokratlar, politikacılar, işadamları  ve vatansever askerleri ile de ünlüdür Niğde…

Tarihin her döneminde stratejik öneme sahip olması ve devletine sadık halkının  güvenilir yurttaş olması özelliği nedeniyle; savaş koşullarında kutsal emanetler  başta olmak üzere, kıymetli belgesellerin ve devlet evraklarının Niğde’de  saklanması, boşuna değildir. Osmanlı döneminde Kuzey Afrika’nın, Arap  coğrafyasının, Kıbrıs’ın alınması sonrası ve Balkanların ele geçirilmesi ardından;  buralara Niğde ve ilçelerinde onlarca aile ikamet için gönderilmiştir… 1924  Mübadele (Nüfus değişimi) Anlaşması sonrası, bu bölge insanının önemli bir  bölümü zorunlu göç ve değişime uğramıştır. Giden ve gelen aileler, yaşadıkları  yerlerde kendi kültürlerini korumuşlardır. Niğde’de basılan en son 1920 tarihli  Karamanlıca gazeteler, bu gerçeğin belgesidir… 

Anadolu coğrafyasının güneyinde doğal güvenlik kuşağı olan Toros Dağları’nın  stratejik kapısı Ulukışla, Çiftehan, Pozantı ve Gülek Boğazı hattındaki Kuvvayı  Milliyeci Yurtsever Cephe nedeniyle, kuzeyi güneye bağlayan bu topraklara düşman  ayak basamamıştır… Vatansever köylü halk milisleri tarafından, Fransız treni  Ulukışla Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı’nda bulunan tahıl ambarlarına ve  silahlara erişemeden geri püskürtülmüştür. Ulukışlalı Bahattin Müftü Efendi ve  Sacettin Alpağut öncülüğündeki vatansever milisler tarafından, Fransız subay ve  Berberi askerler esir alınmıştır. Yurtsever, uygar ve cengaver Niğdeliler, Yunus  Emre ve Mustafa Kemal izinde yürümekteler… Çalışkan, yurtsever, konuksever,  çağdaş ve insancıl özellikleriyle de hep öncü ve parlak yıldız olan Niğde halkı, zor  günlerde Anadolu’nun aksakal bilge dervişleri gibi ışık ve esin kaynağı olur. Aksakal ya da Yoleri olur… Çünkü Kuzey Yıldızı, Erciyes, Hasan Dağı, Medetsiz ve  Demirkazık zirvesine hep yoldaştır. Elma ile kiraz gibi, sevdalıdırlar birbirlerine…  Elma yanaklı ve kiraz dudaklı Niğdeli güzellerin elinden, Bolkar yaylalarında bir  maşrapa soğuk Beyağıl ayranı içmenin ayrıcalığını mutlaka yaşayın… 

niğde03

Tarihin her döneminde stratejik öneme haiz güvenli kent özelliğini taşıyan Niğde,  İkinci Dünya Savaşı koşullarında, sıkıntılı senelerde de (1943); İstanbul Topkapı  Sarayı Müzesi’nde bulunan Kutsal Emanetler ve çok kıymetli sanat eserlerinin 4 yıl  boyunca saklanıp korunması gibi önemli işlevi de yerine getiren Niğde, insanlığın  ortak kültürel mirası olan tarihi değerlerinde yaşatıldığı, medeniyet beşiğidir…  Tarihi, kültürel, coğrafi ve sosyal bakımdan da stratejik öneme sahip olan Niğde,  Anadolu’nun güneyinde bir doğal güvenlik kuşağı gibi uzanan Toros Dağları’nın  kuzeyinde olması nedeniyle de bir başka öneme sahiptir… Binlerce yıldır Türk  Kültürünün zengin kültürel mirasının izlerini yaşatması bakımından da; alternatif  kültür turizm potansiyelinin yeniden keşfedilmesi, kazanılması, korunması,  tanıtılması ve yaşatılması için destek bekliyor… Han Duvarları belgeselinin, bu  anlamda yörenin tanıtılmasına katkısı olacağı ve başka turizm potansiyeli  olanaklarının öne çıkarılması için ilgilileri uyarmak, bölge aydınının görevi  olmalıdır… Doğru iş ve gerçekçi projeler desteklenmelidir… 

Niğde tava, yağni, vıttırıvızık gibi bilinen yemekleri dışında, genel olarak İç  Anadolu mutfak kültürüne sahip olan Niğde’ye tren, karayolu ve Kayseri ve 

Adana bağlantılı havayolu ile de ulaşmak çok kolay…   51 trafik plakalı ve 0388  telefon nolu Niğde; Konya, Karaman, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Kayseri, Adana  ve Mersin illerine sınırı bulunmaktadır. Elma, kiraz, üzüm, patates, soğan, lahana  başta olmak üzere, çeşitli sebze ve meyvenin üretildiği, büyük ve küçükbaş hayvancılığın yaygın olduğu, okuma-yazma oranının oldukça yüksek olduğu ve  halıcılık, tarım ve sanayi alanında çağdaş atılımların yapıldığı Niğde; turizm de  önemli gelir kaynağıdır. Tarih, kültür, inanç, termal, dağcılık, kış sporları, av, yayla  ve alternatif turizm cenneti olmaya aday olan Niğde; yerli ve yabancı turistler ve  araştırmacılar için bulunmaz zengin olanaklar sunmaktadır. Özellikle Niğde Merkez,  Bor, Çamardı, Ulukışla, Gümüşler, Altınhisar ve Çiftlik ilçelerinde bulunan tarihi ve  turistlik yerler mutlaka gezilip görülmeli… 

Dünyanın en eski Maden Arama Ruhsatı (Hititler döneminden kalan MÖ: 3 bin) bir  kata üzerine kazılı olarak bulunmaktadır. Buranın henüz SİT akanı olarak korumaya  alınmadığını duymak bizleri üzmektedir. Ayrıca Şekerpınarı yakınlarında bir kaya  üzerinde kabartma olarak bulanan Büyük İskender’in resmi ve mührü de koruma  bekliyor… Ayrıca Anadolu Su Medeniyeti belgesel çalışmalarım sırasında  keşfettiğim; Kırkpınar ve Yeşilburç’dan Niğde Kalesi’ne uzanan 5,5 km.  uzunluğundaki, zamanımızdan 5 bin yıl eskilere uzanan Niğde yeraltı su kanalları  sistemi (Karızlar), yunaklar, sebil çeşmeler ve bezirhaneler de bir turizm potansiyeli  olarak ilgi bekliyor… Niğde merkezde bulunan müzeyi mutlaka gezin. Niğde  Müzesinde: M.Ö: 5000’den başlayıp günümüze kadar gelen, tüm Anadolu tarihi  dokusundan ilginç örnekler sergileniyor. Niğde’de yapılan kazı ve bulgularda  Yontma Taş, Sümer, Hitit, Frig, Likya, Tyana, Pers, Doğu Roma, Bizans, Arap,  Selçuklu, Karamanoğulları, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi izlerini görmek  mümkün. Özellikle, bölgede uzun araştırmalar yapan Fransız Arkeolog Albert  Gabriel ve tarihçi Ahmet Akif Tütenk’in bulgu ve belgeleri, bölge tarihi hakkında  somut bilgiler vermektedir. Niğde müzesinde bulunan en ilginç görsel  malzemelerden biri de hiç kuşkusuz Sarıkız ve üç çocuk mumyasıdır. 

Gezilip görülecek yerler özetle şöyle: Niğde Kalesi, Saat Kulesi, Akmedrese,  Hüdavent Hatun Türbesi, Surgurbey Camisi, Kleopatra Havuzu, Kemerhisar Tyana  Su Kemerleri, Kavlaktepe Yeraltı Şehri, Alaattin Camisi, Gümüşler Manastırı,  Hatıroğlu Çeşmesi, Narlıgöl, Ulukışla Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı, otelleri ve  şifalı termal su zenginliği bakımından ilgi çeken Çiftehan Kaplıcaları, Kemerhisar  Kaplıcası, Okçu Suyu, Kayardı Bağları, Aladağlar, Orta Toros (Bolkar) Dağları  zirvesine yakın (2600 metre rakımda) Karagöl ve Çinigöl’de yaşayan endemik,  sessiz Toros Kurbağası (Rana Holtzi), vaşak, kızıl tilki, sürmeli tavşan, kınalı keklik,  yaban keçisi, yılkı atları, Bolkar lalesi, kardelen, sarı çiğdem, mor menekşe, öteki  flora ve faunalar can çekişiyor. Bir de bu bölgede yapılmak istenen otel ve kayak  merkezi inşaatının; zaten yok olmak üzere olan alternatif turizm, yaylacılık, dağcılık,  tarih, kültür, çevre ve doğayı mahvedeceği uzmanlar tarafından söylenmektedir…  

niğde02

Dünyada yalnızca Karagöl’de yaşam savaşı veren endemik Sessiz Toros Kurbağası  neslinin de, artık giderek yok olduğuna tanık olmaktayız… Maden köyü yakınlarında 

çıkarılmakta olan altın ve gümüş cevheri işletmeciliğinin tarihi de zamanımızdan 2  bin yıl öncelere uzanmaktadır. Porsuk Köyü Tuvana Höyüğü, Beyağıl Köyü Çatal  Kale, Demirkazık Kayak ve Dinlenme Evi, Çamardı, Horoz, Alihoca, Tarbaz Tepesi  ve Tekneçukur Kayadibi Alabalık Tesisleri, Bahçeli Türkmen Otağı, Bor Şarap  Fabrikası, Üniversite Kampüsü, Altınhisar ve Fertek Kütüphaneleri, Koyunlu Yünlü  Halı Fabrikası, alternatif kış, dağ ve doğa sporlarına elverişli parkurlar… Yemek,  konaklama ve ulaşım olanakları bulunan Niğde’de; Valilik, Üniversite, Belediye, sivil  toplum örgütleri ve girişimci halk, turizm seferberliği başlattı… 

Özel not: Hatırı sayılır ilimiz Niğde’ye yolunuz düşerse; sabah saat: 10.30’da,  Alaattin Camisi’nin doğu kapısındaki taş oyma işçiliğinin estetiğe yansıyan ve yalın,  süssüz ve imge yüklü şiirlerimde anlam bulan gölge ve ışığın mucizesini, Türkmen  kızının gülen yüzünü ve sırma beliklerini görmeye değer… 

5 Şubat 1934’de Niğde’ye gelen Kemal Atatürk, Niğde’de tren istasyonunda şöyle  konuşmuştu: “…Niğdeliler karakter sahibi insanlardır. Çalışkan ve yurtseverlerdir.  Vatanın her savunmasında olduğu gibi Yemen’de, Çanakkale’de, Dumlupınar’da,  

Güney Cephesi’nde de; Kuvayı Milliyeci Niğdeliler, düşmanların Torosları aşıp  Anadolu topraklarına girme girişimlerini yiğitçe engellediler. Niğdelilere güvenim  tamdır ve sizden çok memnunum… Sizleri kutlarım…” 

Geçtiğimiz yıllarda 100 yaşında aramızdan ayrılan, “Kör Kızın Aynası”ndan yaşama  bakan Niğdeli gazeteci yazar, “Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği  (ATURJET)”in kurucusu Vahap Okay’a selam olsun!.. Selam olsun Hazım  Tepeyran’a… Oktay Akbal, Hikmet Altınkaya ve Ali Ercan’a… Halk ozanı Fikret  Dikmen’e… Borlu yazar Emin Atlı ve Ömer Fethi Gürer’e… Beyağıl köyünden yazar  Hüseyin Yavuz ve Mustafa Dilmen’e… Porsuk köyünden yazar Gülenay  Pınarbaşı’na… Darboğaz köyünden yazar Mehmet Emiraloğlu, İsmet Kuzum ve  Mustafa Ulusoy, ressam Hasibe ve Selçuk Güner’e… 40 yıldır Paris’ta yaşayan  ressam arkadaşım Dinçer Erke’ye…  

Gittiğim 99 ülke ve Anadolu coğrafyası hakkında yaptığım araştırmalar, gezi  yazıları, şiirler, belgeseller yanı sıra; seçkin kitapçılarda ve Halk kütüphanelerde  okurlarımla buluşan 24 kitabım ve onlarca belgeselimle; Niğde’nin tanıtımına katkı  sağlamaya devam ediyorum… Selam olsun tüm Niğdeli yazar, şair, sanat ve kültür  elçilerine… Selam olsun Niğde Güzellemesini besleyen sevdalara, aşklara ve  gönüllere… “Memleketimden insan Manzaraları”, “Ulukışla Tabletı”, “Ulukışla’da  Saat: 5”, “Anadolu’nun Evliya Kadınları”, “Han Duvarları”, “Mir Alibey” ve “Kara Kaş Gözlerin Elmas” söylemleri kulakımızda çınlarken; yolunuz Perşembe pazarına  erişmek için, Salı ertesi Bor Pazarının ardından, Kayardı Bağları’na düşerse; yol  notunuza Konyalı şair Namdar Rahmi Karatay’ın şu dizelerini yazmayı unutmayın:  “…Esti kavak yelleri / Döndü birer iğdeye / Geçti Bor’un pazarı / Sür eşeğini  Niğde’ye…” 

Anadolu’nun güney cephesinde, doğal güvenlik kuşağı Toros Dağları ve Zor  Yıllarda devletin kıymetli evraklarının (Kutsal Emanetler başta olmak üzere) 

saklandığı Niğde; alternatif turizm potansiyeli ve özellikle Gastronomi Kültürü ile gündemde, yeniden… 

Dursun ÖZDEN (Turizm Yazarı, Belgeselci)

Kaynak: www.dursunozden.com.tr

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.