Günün Masalı: 9 Eylül; Ayı İle Köylüler

Miyav vardı, miyav yoktu, cikcik vardı… Cikcikler küçük ayılar büyüktür. Cikciklerin yuvaları ağaçlarda, ayıların inleri dağlarda. Cikciklere kuş denir, tüyleri vardır. Bazıları sonbaharda sıcak ülkelere giderler. Ayıların kürkleri vardır, post..

Günün Masalı: 9 Eylül; Ayı İle Köylüler
Yayınlanma: Güncelleme: 183 okuma

Miyav vardı, miyav yoktu, cikcik vardı… Cikcikler küçük ayılar büyüktür. Cikciklerin yuvaları ağaçlarda, ayıların inleri dağlarda. Cikciklere kuş denir, tüyleri vardır. Bazıları sonbaharda sıcak ülkelere giderler. Ayıların kürkleri vardır, post denir. Ayılar armut yerler, bal severler. Kışın da inlerine çekilir bütün kış uyurlar. 

Doğu Anadolu‘nun dağlarından birinde de bir ayı varmış… Bir kış günü iki köylü bu ayının dağına çıkmışlar. Her yer kar altındaymış. Köylüler odun kesmek zorundaymışlar. Bulurlarsa av da avlayacaklarmış. Evde çocukları açmış, soğuktaymış. Köylüler bir çalı ya da bir tavşan arayarak dolaşırlarken birden dağın başından bir kar kütlesi kopmuş. Kar yuvarlana yuvarlana bir çığ olmuş. Çığ köylüleri önüne katıp sürüklemiş. Zavallı köylüler ayının inine kadar yuvarlanmışlar. Ayı kış uykusunun arasında inine yuvarlanan bu yaralı ve yarı baygın köylüleri görünce önce şaşırmış. Sonra onları yalayarak ayıltmış. Köylülerin ödü patlamış karşılarında kocaman ayıyı görünce. Ayı, “Korkmayın,” demiş, “size yardım edeceğim.” Sonra onları aşağıya indirmiş. Köylüler odun da av da bulmuşlar ayının yardımıyla. Ayıya, “Bundan sonra sen bizim kardeşimiz ol,” demişler, “zorda kaldığında evimize gel.” Evlerine döndüklerinde de onlara yardımcı olan ayıyı, onunla kardeş olduklarını anlatmışlar. 

Aylar sonra bir gün ayı, peşine avcılar düştüğünde hatırlamış köylü kardeşlerini. Onların evine sığınırsa korunabileceğini düşünmüş. Önce birinin evine girmeyi denemiş. Evine girmeyi denediği köylünün oğlu ayıdan korkmuş. Elindeki baltayı ayının alnına indirivermiş. Ayı alnından kanlar aka aka, öteki köylünün evine girmiş. Köylünün karısı kocasının hayatını kurtaran ayı olduğunu anlamış onun. Eve sığınmasına izin vermiş. Ama bir yandan da alay etmekten geri kalmamış. “Vay vay vay! Hele şuna bak, nasıl da çamur içinde… Öff nasıl da pis kokuyor. Aman aman, bunun oturduğu yerleri kaç gün yıkamalı ki temizlensin?!” Ayı sonunda köylünün eve dönmesini beklemeden çıkıp gitmiş. 

Ayının kışın kurtardığı köylüler, ertesi gün öğrenmişler ayının köye geldiğini. Hemen dağa çıkıp ayıyı bulmuşlar. Özürler dileyip evlerine çağırmışlar. Ayı, başına baltayla vuran delikanlının babasına, “Size uğrarım,” demiş, ötekine, “Size gelemem.” İki köylü birden, “Neden?” diye sormuşlar. Ayı, “Balta yarasının izi kalsa da acısı geçiyor,” demiş, “ama kötü sözün, alayın izi kalmasa da acısı geçmiyor.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.