Günün Masalı: 26 Temmuz; Ay Yolculuğu

Ben bilirim, ben bilirim. Ben ayın dünyanın çevresinde döndüğünü bilirim. Ayda kimsenin yaşamadığını da bilirim. Sen de bilir misin küçük terlikçik? Bir zamanlar ayın başka türlü olduğu sanılırdı. Öyle kitaplar yazılırdı ki ay için, masallara benzerdi. İster misin terlikçiğim sana öyle bir masal anlatayım? 

Bak 17. yüzyılın başlarında İngiltere Piskoposu Goddard aya yolculukla ilgili bir kitap yazmıştı. Kitabın adı ‘Aydaki Adam‘dır. Romanın kahramanı Domingo Gonzales‘tir. Domingo bir arkadaşıyla düello eder, onu öldürüp gemiyle kaçar. Gemide hastalanınca onu Afrika kıtasının yakınlarındaki St. Helena adasına bırakırlar. Domingo adada tek başına yaşamaya çalışır. Orada ayaklarından bir tanesi perdeli, öteki pençeli yaban kuğuları bulur. Bu kuğuları eğitir. Sonra adaya vuran gemi kalıntılarından yelkenli bir araba yapıp bu kuşları o arabaya koşar. Domingo‘nun niyeti tek başına yaşadığı adadan kurtulmaktır. Ama kuğular onu bir uzay yolculuğuna çıkarıp 12 günde aya götürürler. Domingo ayın bir denize serpilmiş adalardan oluştuğunu görür. Adalardan birine iner. Bu adada her şey dünyadakinden daha büyüktür. Ayda yaşayanlar da insanlara göre dev boyutlarındadırlar. Ay adamları, bu minicik dünya adamını yöneticilerine götürürler. Ay hükümdarı, Domingo‘ya hizmetçiler, görevliler, öğretmenler verir. Onun araba çeken kuğularına bakıcılar atar. Domingo ayda yoksulluğun, cinayetin, hastalığın ve savaşın olmadığını öğrenir. Ayda insanlar en az bin yıl yaşamaktadırlar. En yaşlı insan beş bin yaşındadır. Ayda yaşamak rahattır ama Domingo dünyayı özler. Kuğulardan biri ölünce, kuşların ölüp onu ayda bırakacağından korkarak, geri dönmeyi ister. Ay hükümdarı Domingo‘ya üç mücevher armağan eder. Biri ışık, öteki ısı yaymaktadır bu taşların. Üçüncüsü ise dünyanın çekim gücünü ayarlayıp arabanın inişini kolaylaştıracaktır. Domingo yeryüzüne iniş noktasını ayarlayamadığı için Çin‘e iner ve Çinlilerce tutuklanır. Çünkü Çinliler onu büyücü sanmışlardır. 

İşte küçük terlikler dört yüz yıl önce böyle öyküler de yazılıyordu. Masallar mı güzel, bu kitaplar mı?.. Efendim, “Bu kitabın çizgi filmini yaptılar mı?” diye mi sordun terlikçik? Bilmem. Ama o zaman çizgi film yokmuş ki… Ciddi söylüyorum. Film bile yok- muş. Asıl masal bu mu?.. Sus artık gülme… Herkes uyanacak. Sus da uyu.