Günün Masalı: 26 Ağustos; Altın Keçi

Miyav vardı, hav hav yoktu. Bir zamanlar dünyada herkesin karnı toktu. Bu tok ülkelerden birinde, bir padişahın pek güzel bir kızı vardı. Miyavlar gibi sürmeli gözler, pisiler gibi edalı bir..

Günün Masalı: 26 Ağustos; Altın Keçi
Yayınlanma: Güncelleme: 18 okuma

Miyav vardı, hav hav yoktu. Bir zamanlar dünyada herkesin karnı toktu. Bu tok ülkelerden birinde, bir padişahın pek güzel bir kızı vardı. Miyavlar gibi sürmeli gözler, pisiler gibi edalı bir yürüyüş, miyav da miyav. Böyle bir kızla kim evlenmek istemez. 

Ama ülkenin veziri bu kızın kimseyle evlenmesini istemiyordu. Çünkü ona âşıktı. Ama padişaha da bunu söylemiyordu. Yalnızca, “Küçük sultanla evlenecek olan güç sınavlardan geçmeli,” diyor, Sınavı başaramayanı da öldürtüyordu. Sonunda padişahı küçük sultanı bahçenin altında bir saraya saklamaya razı etti. Sarayın girişini yalnızca padişah ile vezir bilecekti. Sarayı yapanlar bile sürgüne gitti. Artık küçük sultanla evlenmek isteyenler onun saklı olduğu yeri bulmak zorundaydı. Bu yüzden de pek çok delikanlı öldü. Sonunda bir başka ülkenin padişahının oğlu geldi o ülkeye. Önce çevrede dolaştı, olanları dinledi. Sonra bir kuyumcuya gidip içine saklanabileceği bir altın keçi yaptırttı. Kuyumcuya para verip, bu keçinin küçük sultana armağan olarak gönderilmesini sağladı. Yeraltındaki sarayda canı sıkılan küçük sultan, bu altın keçiden çok hoşlandı, odasına yerleştirdi. Delikanlı da odada kimse yokken keçinin içinden çıkıp genç kızla tanıştı. Konuştular, anlaştılar. Delikanlı küçük sultandan keçinin bacağını kırıp, adını verdiği kuyumcuya yollamasını istedi. Keçi kuyumcuya onarıma gidince, delikanlı keçinin içinden çıktı. Kuyumcu keçiyi boş olarak saraya gönderecekti. Şehzade hemen giyinip sarayın yolunu tuttu. Küçük sultan ile evlenmek isteğini bildirdi. Padişah bunun için kızının saklandığı yeri bulması gerektiğini söyledi. Delikanlı üç gün aradı sonra tam onu öldürecekleri sıra: “Küçük sultan yer altında,” diye haykırdı. “Beni bırakın buldum yerini.” Gizli sarayın gizli kapısını göstermesi herkesi şaşırttı. Gizli sarayın kapısı açıldı. Saraydaki herkes dışarı çıkarıldı. Padişah, “Bul kızımı şimdi,” dedi. Saraydaki bütün kızlar bir örnek giyinmişti. Şehzade kolayca tanıdı küçük sultanı. Padişah buna gerçekten şaştı. 

Sonrası miyavlayacağınız gibi düğün, dernek, baklava börek yemek, şarkı türkü… Kısacası şehzade giymiş kürkü. Vezir de kıskanmış kalmış. Miyav olmuş, oh olmuş.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.