Ben bilirim, ben bilirim. Ben eski eşyaları satın alan satıcılara ‘Eskici‘ dendiğini bilirim. Bu eskicilerin bazıları bir el arabasıyla sokaklarda dolaşarak fırın, televizyon gibi küçük eşyaları, hurdalaşmış tencere, çaydanlık, tava,..
Ben bilirim, ben bilirim. Ben eski eşyaları satın alan satıcılara ‘Eskici‘ dendiğini bilirim. Bu eskicilerin bazıları bir el arabasıyla sokaklarda dolaşarak fırın, televizyon gibi küçük eşyaları, hurdalaşmış tencere, çaydanlık, tava, madeni araç gereçleri, eski dergileri, gazeteleri satın alırlar.
Madeni araçlar, demir, bakır, alüminyum gibi türlerine göre ayrılarak eritilip yeniden kullanılacakları yere; eşyalarsa onarılıp satılacakları dükkânlara gönderilir. Gazeteler, sıradan dergiler kâğıt hamuru yapılacakları fabrikaya verilir. Değerli dergiler ise sahaf denilen eski kitap satıcılarına satılır.
Küçük terlikçiklerim, eski elbiseler satılan, eski eşyalar satılan dükkânlar var biliyor musun? Bu eskilerin değerli olanlarına antika, onları satanlara da antikacı denir. Buzdolabı, bulaşık makinesi, koltuk gibi eşyaların eskilerini de, elbiselerin eskilerini de satan dükkânlar vardır. Eskiden bunların toplu bulunduğu yere bitpazarı denirdi, bugün ikinci el eşya satan dükkân deniyor. İkinci el tanımı İngilizceden gelmiş, Türkçesi ‘elden düşme‘ymiş. Avrupa‘da çocukların da eski oyuncaklarını sattığı bitpazarları varmış.
Bazı kullanılmayan eşyaları bu eşyalara gereksinmesi olanlara vermek daha doğru. Kâğıtların, şişe ve kavanozların yardım kurumları için toplandığı büyük kumbaralar da var. Ama eski terlikçiler yok, minik terlikçiklerim. Bir de düşleri alıp satmıyorlar galiba. Bir zamanlar düşleri alan biri çıkmış ortaya, gazetelere ilan vermiş: ‘Düşlerinizi bana anlatın, para kazanın.’ İnsanlar düşlerini anlatıp para kazanmayı çok eğlenceli bulmuşlar. Herkes gidip düşlerini anlatmış adama. Para kazanmışlar. Ama sonra düş görmemeye başlamışlar. Mutsuz olmuşlar. Düşleri satın alan adamsa her gün daha çok mutlu oluyormuş. Sonra insanlar adamın kapısına gelip, “Al paranı, düşümü geri ver!” diye bağırmaya başlamışlar. Adam korkup geri vermiş düşleri… Yaa.
Söz aramızda terlikçiklerim, bazen reklamlar da düş satıyor bize. Ama bu düşler bizim düşlerimiz gibi güzel değil. Sen yarın bana düşünü anlat. Ben de sana düşlerimi anlatırım. Ama ikimiz de düşlerimizi satmayalım kimseye.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.