Mısır, bir Kuzey Afrika ülkesidir. Çok eskilere dayanan bir tarihi ve uygarlığı vardır. Bu ülkenin yaşam damarı da Nil ırmağıdır. Nil, Mısır dışında yedi Afrika ülkesinden daha geçer. Ama Mısır..
Mısır, bir Kuzey Afrika ülkesidir. Çok eskilere dayanan bir tarihi ve uygarlığı vardır. Bu ülkenin yaşam damarı da Nil ırmağıdır. Nil, Mısır dışında yedi Afrika ülkesinden daha geçer.
Ama Mısır denildiğinde herkesin aklına Nil‘den önce piramitler gelir. Bu taş anıtlar firavunlara mezar olarak yapılmıştır. Piramitlerin biçimi Mısır ile o kadar özdeşleşmiş ki Assuan‘daki High Dam Barajı da piramit biçiminde yapılmış. Bu baraj Nil nehrinin sularıyla besleniyor. Afrika kıtasının en büyük enerji merkezi olan bu baraja halk ‘Yüksek Su‘ da diyor. Yılda dört kez ürün almayı sağlayan bu baraj pek çok köyün ve tarihi yapının su altında kalmasına yol açmış. Mısır‘a çeşitli yolculuklar yapan Gülten Dayıoğlu, ‘Mısır’a Yolculuk‘ adlı kitabında bu barajı şöyle anlatıyor:
“Bu görkemli baraj, yerin bağrına oyulmuş dev bir piramit şeklindeymiş. Bunu duyunca, Mısır’da tarihten bu yana piramitlerin ne denli önemli olduğunu düşünmekten kendimi alamadım. Gerçekten de High Dam Barajı, yere gömülü, içi su dolu bir piramit. Gizze’deki dünya harikalarından biri olan Keops Piramidi de göğü deliyor. Söylendiğine göre, baraj yapılırken, en büyük piramit olan Keops için kullanılan taşların on yedi katı kadar taş kullanılmış.”
Yazarımız bu modern barajın yanı başındaki şehri şöyle anlatıyor:
“Assuan kenti, çok renkli, ilginç bir yer. Hele bir çarşısı var! Boy boy yılan derilerinden bin bir çeşit baharata, telli pullu kumaşlara kadar her şey satılıyor. Çarşıda aşçı dükkânları da var. Yöreye özgü yemeklerin koku ve dumanları arasında, insan kalabalığı akıp gidiyor. Bir süre biz de karışıyoruz bu kalabalığa. Sanki bambaşka bir dünyadaymış sanıyor insan kendini.”
Gülten Dayıoğlu Mısır‘da piramitleri de gezmiş. Mısır‘ın en eski piramidi Sakkara adını taşıyormuş. Mısır‘ın başkenti Kahire‘deymiş ve İsa‘nın doğumundan 2800 yıl önce yapılmış. Bu piramidin yapılış öyküsünü de anlatıyor:
“Rehberimizin dediğine göre zamanın firavunu, kendisine sonsuza kadar kalacak bir mezar yaptırmak istemiş. Saray mimarı bunun taştan yapılmasını önermiş… Sakkara Piramidi adını alan bu anıt mezar, dikdörtgen bir taban üzerine oturuyor. Mimar yan duvarları ördürürken içe doğru eğimli yapmış… Belli bir yüksekliğe gelince, tepesini düz bir tavanla kaplamış. Firavunun ölmesini beklemeye başlamış. Ancak firavun sapasağlammış. Mimar, bir kat daha çıkmayı önermiş. Sonra bir kat daha… Ama firavun bir türlü ölmüyormuş. Sonunda Anıt Mezar’ın duvar köşeleri tepede birleştiğinde Firavun ölmüş. Böylece öteki firavunlar da Sakkara Piramidi’ni örnek edinirek, kendilerine görkemli gömütler yaptırmışlar.”
Pira Piramitler, Kahire‘ye iki kilometre uzaklıktaki Gizze‘de bulunuyor. Mısır‘ın en büyük piramidi Keops adını taşıyor. Taban kenarı 230 metre olan bu piramitte yaklaşık olarak her biri iki buçuk ton ağırlığında iki buçuk milyon taş kullanılmış. Bu yapının İsa doğmadan iki bin beş yüz yıl önce yapıldığı düşünülünce, yapı iyice şaşırtıcı oluyor. Bu yüzden ‘dünya harikası’ adını da hak ediyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.