Günün Masalı: 1 Ekim; Yaşlı Güreşçi

Sadi‘nin Gülistan kitabında okuduğum güzel bir öykü var. Bu öyküyü size de anlatmak istiyorum. Ben çok beğendim, sizin de beğeneceğinizi sanıyorum.  Bir zamanlar usta bir güreşçi vardı. Bu adam üç..

Günün Masalı: 1 Ekim; Yaşlı Güreşçi
Yayınlanma: Güncelleme: 101 okuma

Sadi‘nin Gülistan kitabında okuduğum güzel bir öykü var. Bu öyküyü size de anlatmak istiyorum. Ben çok beğendim, sizin de beğeneceğinizi sanıyorum. 

Bir zamanlar usta bir güreşçi vardı. Bu adam üç yüz altmış oyun biliyor, her gün ayrı bir oyunla güreşiyordu. Yetenekli gördüğü öğrencilerinden birine bu oyunların üç yüz elli dokuzunu öğretti. Yalnız birini öğretmekten çekinmişti. Onu ne olur ne olmaz diyerek kendine sakladı. 

Çok geçmeden oyunlarını öğrettiği öğrencisi hem güreş sanatının inceliklerini öğrenmiş, hem de güçlü kuvvetli usta bir güreşçi olmuştu. Ona kimsenin gücü yetip karşı koyamıyordu. Hatta padişaha bile bir gün: 

Ustamın üstünlüğü yaşlı oluşuyla beni yetiştirmiş olmasındandır, dedi. Yoksa güçlü olmak bakımından ben ondan hiç de aşağı kalmam, güreş sanatının inceliklerini de onun kadar bilirim

Bu yeniyetme güreşçinin, ustasına karşı böylesine meydan okuması padişahın hoşuna gitmedi. Karşısında güreşmelerini buyurdu. 

Geniş bir alanda devlet büyükleriyle ülkenin ileri gelenleri toplandılar. Delikanlı kükremiş bir fil gibi ortaya çıktı. Öyle güçlü görünüyordu ki, karşısına demirden bir dağ çıksa yerinden koparıp atardı. 

Ustası, delikanlının gücü bakımından kendisinden üstün olduğunu anlamıştı. Kendine sakladığı o tek oyunla buna yapıştı. Delikanlı bu oyunu bilmediğinden, bu oyuna karşı kendini nasıl savunacağını da bilmiyordu. Usta güreşçi, delikanlıyı iki eliyle yerden alıp başının üstüne kaldırdı ve boş bir çuval gibi yere bıraktı. Halk övgü dolu sözlerle usta güreşçiyi alkışladı. 

Padişahın buyruğuyla güreşçiye kaftan giydirildi, armağanlar verildi. Delikanlıyı da: 

Kendini yetiştirenle boy ölçüşmeye kalktın, onu da başaramadın, diye azarlayıp kınadılar. 

Delikanlı bu sözlerden utandı. Ama o neden yenildiğini biliyordu. Padişaha: 

Yüce efendimiz, dedi. Ustam beni benden daha güçlü olduğu için yenmedi. Güreş sanatında bana öğretmediği bir oyun kalmıştı, bugün beni işte o oyunla alt etti

Delikanlının bu sözleri karşısında ustası da bir açıklama yapmak zorunda kaldı: 

Ben de bu oyunu böyle bir gün için saklıyordum, dedi. Bilgeler: “Dostuna sana düşmanlık edebilecek kadar kuvvet verme!” dememişler miydi? İşte ben onları öğüdünü tuttum. 

O zaman halk, yaşlı güreşçiyi bir kez daha alkışladı. Delikanlı da gelip herkesin önünde ustasının elini öptü. Ustası da onu alnından öperek birbirlerine sarıldılar. Her ikisi de alandan mutlu olarak ayrıldılar. 

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.