Bin dokuz yüz iki de Ocak ayının on beşinde Nüfus kütüğüne kaydedilse de Aslında bin dokuz yüz bir de Ve Kasım ayının yirmisinde Doğmuştur Selanik’te; Pek hislidir daha ilk günlerinde,..
Bin dokuz yüz iki de
Ocak ayının on beşinde
Nüfus kütüğüne kaydedilse de
Aslında bin dokuz yüz bir de
Ve Kasım ayının yirmisinde
Doğmuştur Selanik’te;
Pek hislidir daha ilk günlerinde,
Taraftır gençliğinde de
Milli Mücadeleye,
Deniz Harp Okulu mezuniyetiyle
Hamidiye Kruvazörü’nde
Stajyer güverte subayı olur
Ama sağlık sorunu nedeniyle
Çürüğe çıkartılır askeriyede
Ancak O yine de
Kurtuluş Savaşı’nda görev isteyince
Kabul edilmez sağlık sorunu nedeniyle,
Öğretmenlik yapar bir süre ve
Sovyet Rusya’nın Moskova ilinde
Okur bir üniversite de
Ekonomi ve Toplum Bilimi’ni de.
—-
Bin dokuz yüz yirmi dört’te;
Türkiye’ye dönüp de
Dr.Şefik Hüsnü Değmer’in;
Emperyalistlerle ve işbirlikçileriyle
Kurtuluş yolunda mücadele
Ve sosyalizm hedefiyle
Halkı örgütlemek emeliyle
Ki yoldaşlarıyla birlikte
Bin dokuz yüz on dokuz’un
Yirmi üç Eylül’ünde
Türkiye İşçi ve Çiftçi
Sosyalist Fırkasını! Kurarlar
Ve emekçi halkımızı
Aydınlatmak üzere;
Bin dokuz yüz yirmi bir de
Haziran ayının bir’inde
Çıkan Aydınlık dergisinde
Başlayınca yazmaya politik şiirler
Siyasi sakıncalılar listesine girer,
Birçok defa hapis cezaları yer,
Tutuklanmalar, yargılanmalar yaşar
Ve içli dışlı olur hapishanelerle
Şiirleri, yazıları ve de
Siyasal inancı sebebiyle
Gelir peşinden de
Kaçaklık ve sürgünlükler de.
Okur İktisat ve Siyasal Bilimleri’ni de
Yurdundan çok çok uzak yerlerde.
O mahpus damları çileleri de
On iki yılını yemiştir ömründen
Ama şiirleriyle gönülleri fetheden
Budur işte Nazım Hikmet Ran,
Namına, “Şair Baba” da denilen!
—-
Emekçidir
Ve yar harici paylaşımcıdır
Yaşamını sürdürürken;
Şiirler, operetler yazarken,
Çeviriler yaparken,
Film stüdyosunda çalışırken
Ve hapiste dokumacılık yaparken,
Kazandığını sevdikleriyle paylaşırken.
Budur işte Nazım Hikmet Ran,
Namına, “Vatan haini şair” de denilen!
—
Türk ve dünya edebiyatında;
En önlerde yer alan
Ve dünyanın en büyük
Şairi sayılan
Nazım Hikmet Ran;
Ne yazık ki çıkartılır
Bin dokuz yüz elli bir’de
Türk yurttaşlığından
Sovyet Rusya’da iken.
—
Gördüğü baskılar sebebiyle;
Adeta sevdalandığı memleketine
Arkasında kalan gözleriyle
Ayrılması vesilesiyle
Yanıp tutuşurken hep vatan diye diye
Vatanına ve milletine hasretlikle
Sona erer ömrü de;
Katil bir kalp krizi nedeniyle
Üç Haziran bin dokuz yüz altmış üç’te;
Matem taşar bütün yurtsever kalplerden
Moskova vilayetinde
Novodeviçi mezarlığına defnedilirken.
Budur işte Nazım Hikmet Ran,
Namına, “Mavi gözlü dev “ de denilen!
—-
Kabri Moskova’dadır ama
Devrimci ruhu eser vatanı Türkiye’den!
Dem almıştır her şiiri, her eseri;
Sosyal ve toplumsal gerçekliğinden
Ve aşk ile vatan sevgisinden.
Karşıtlık fışkırmıştır emperyalizme;
Yazılı, sözlü eserleri ve eylemlerinden,
Budur işte Nazım Hikmet Ran,
Namına, “Romantik devrimci,
Romantik komünist” de denilen!
—-
Vatan, Millet, örgüt, disiplin,
İstiklal ve ulusal kurtuluş diyen,
Emperyalistlerden, işgalcilerden
Ve işbirlikçilerinden nefret eden,
Budur işte Nazım Hikmet Ran,
Bu fani dünyadan
“ Aydınlıkçı bir Nazım geçti” denilen!
—-
Kurtuluş Savaşımız
İstiklal Harbi’mizi,
Kuvayi Milliye’mizi,
Ölüm kalım savaşı içindeki
Türk milletini ve askerini
Ve nasıl kahramanlık sergilediklerini
Şiirleştirip destanlaştıran,
Memleketimden insan manzaraları;
Anlatılarını bir ressam gibisinden
Şiirlerinde resimleyen,
Yaşamı, tabiatı, mahpusluğu dillendiren,
Aşkları, kadınları ve dahi çocukları
Şiirleriyle bezeyen,
Budur işte Nazım Hikmet Ran,
Namına, “Şairler ustası” da denilen!
—-
Şiirlerin, kültür ve sanatın;
Bir filozofu gibi gördüğümden;
Esinlenirim illa ki de şiirlerinden,
Şiir akar yazarken, konuşurken;
Aşk ve devrim sevdalı
Gönlümün dilinden
Ki şiirsiz harmanlanamam
Duygu ve düşüncelerimle ben.
Beni şiirle böylesine haşır neşir eden;
Budur işte Nazım Hikmet Ran,
Namına, Aydınlıkçı da denilen!
—-
Nazım Hikmet Ran’ın;
Şiirlerini özümseyemeden;
Vatan ile millet duygularının
Kaynaşmasından, yoğrulmasından,
İstiklal Harbi’mizden,
Memleketten, insan Manzaralarından,
Sevgiyi, aşkı, sevdayı anlatabilmekten,
Feodalizmle, kapitalizmle,
Emperyalizmle devrimci mücadelede;
Eksik kalırım sanırım
Gür bir orman olan şiirde
Arzuladığım düzeyden.
Vatan, millet, halk ve insan sevgisiyle,
Gönlümdeki aşkla ve devrimciliğimle
Ayrı bir sevda yaşarım
Nazım Hikmet Ran’ın şiirlerinden!
—-
Sürgünlerinde dahi;
Memleketine sadık hislerinden,
Türkçeye olan tutkunluğundan,
Türklük bilincinden,
Vatan, millet, halk
Ve insan özlü şiirlerinden;
İlham alır beslenirim,
Ders alırım adeta
Nazım Hikmet Ran şiirlerinden.
Vatanında kendisine yapılan;
Onca eziyetlere rağmen,
Mahpus damlarında da eksilmeyen;
Vatanına, milletine hürmetinden,
Çıkartıldığında bile vatandaşlıktan
Yurduna sevdasından vazgeçmeyen
Nazım Hikmet Ran’ın şiirlerinden
Mümkün değildir esinlenmemem.
—-
“Kuvayı Milliye,”
“Kuvayı Milliye Şehitleri,
“Nazım Hikmet memleket,
Memleket Nazım Hikmet,”
“Şeyh Bedrettin,”
“Hepsi Aydınlıkçı,”
Ve daha nice şiirlerinden,
Nasıl esinlenilmez ki
Aydınlıkçı Nazım Hikmet Ran ustanın
Kendinden ve şairliğinden.
—-
Mustafa Kemal Atatürk’e,
Milli Mücadele’ye
Ve Cumhuriyet’e güveninden,
Komünist mert yüreğinden,
Yılgınlığa ve dönekliğe düşmeyen
Cesur kaleminden,
Nasıl etkilenilmez ki;
Yurduna, milletine, halkına,
İnsanlarına ve aşklarına
Şiirler, yazılar yazarak
Ve vatan hasretiyle ömür tüketen
Namına, “ulusal, evrensel şair” denilen!
Nazım Hikmet Ran’dan.
—-
Memleketine, Türk milletine,
Halkına, insanlığa sadık derinliğinden,
Mücadelede ve sanatta;
Bilimselliğinden, sosyalistliğinden,
Esinlenirim, sevgili yârime de;
Duygularımı ve şiirlerimi yazarken!
Ben, Nazım Hikmet Ran’ı
Namı değer Şair Baba’yı
Yâd ederim her zaman en içten
Saygı, sevgi ve minnet hislerimden.
Haziran 1983 Adana
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.