Oysa Sivas İlinde

Oysa Sivas İlinde On iki Eylül  Bin dokuz yüz seksen’deki; Amerikancı faşist darbesi Zorlamıştı  Sivas’ta toplumsal değişiklikleri, Göç ettirmişti  İlerici insanları ve Alevi aileleri, Böylece  Anadolu’nun demokrat şehirlerinden  Sivas Belediyesine..

Oysa Sivas İlinde
Yayınlanma: Güncelleme: 363 okuma

Oysa Sivas İlinde

On iki Eylül 

Bin dokuz yüz seksen’deki;

Amerikancı faşist darbesi

Zorlamıştı 

Sivas’ta toplumsal değişiklikleri,

Göç ettirmişti 

İlerici insanları ve Alevi aileleri,

Böylece 

Anadolu’nun demokrat şehirlerinden 

Sivas Belediyesine hâkim olmuştur                                                                                     

Orta Çağcı geri kafalı yobaz güçleri

Ama demek bunlar da yetmemişti,

Senaryosuyla yine sahnededir 

Amerika emperyalisti;

Masasına yatırdığı tasarısıyla

Ülkemizde bir katliam ile 

İç savaş yaratma niyetli;

Bu kez seçmiş 

Sivas’ta her yıl düzenlenen                                                                                            

Pir Sultan Abdal 

Kültür Derneği şenliğini,

İlericiler, Aleviler, tuzaktan habersizdi,

Hazırdı gericilerin aydınlara şirreti!

Amerika’nın karanlık güçleri;                                                                        

Gazetelerine tahrik ilanları vermişler                                                                        

Ve dağıtmışlar günler evveli;

“Aziz Nesin köpeği ve ekibi

Dolaşıyor şehirde 

Müslümanlarla alay edercesi,

Kâfirler şunu iyi bilmelidir ki

İslam’ın Peygamber’ini 

Ve Kitabı’nı izzetini

Korumak için 

Bu uğurda verilecek canlarımız vardır,

Gün, Müslümanlığımızın gereğini

Yerine getirme günüdür” diyen 

Ve halkı cihada çağıran bildirilerini!

Hazırdır camilerde 

Şeriatçıların da fitneleri;

“Müslüman Kamuoyuna” 

Başlıklıdır tüm bildirileri

Ve tarih bin dokuz yüz doksan üç 

Temmuz’un iki’si;

Kışkırtarak 

Cuma namazından çıkan kişileri, 

Sergileyerek aydınlara öfkeli nefretlerini

Basarlar 

Kültür Merkezindeki 

Pir Sultan Abdal etkinliğini,

Sloganlarla yaparlar 

Vura kıra tahriplerini,

Oysa Sivas ilinde 

Sazlar çalınır, türküler söylenirdi.

Sonra 

Atatürk Kongre 

Ve Etnografya Müzesi ile                                                                                                            

Atatürk büstü olur hedefleri;                                                                                       

Atatürk büstünün başında 

Parçalarlar çelenkleri                                                                                              

Sonra büstü yerinden sökerek 

Sürüklerler yerlerde,

Ve ardı sıra saldırıp yıkarlar  

Pir Sultan Abdal Heykelini

Düşürmeden ağızlarından 

“Tekbir, Allahuekber”i, 

Hükümet Konağını da 

Taşlamalarının akabinde

Kuşatırlar, bir bayram yeri gibi 

Sanatçıların, aydınların kaldığı                                                                                     

Madımak Oteli’nin çepeçevresini

Bulur, orta çağ kafalı sayısı 

Hemen hemen yirmi bin’i;

“Allahıekber! 

Şeriat isteriz! 

Şeriat istiyoruz!

Yaşasın şeriat!                                                                                                   

Laikliğe son!  

Laik düzen yıkılacak!                                                                                    

Kahrolsun Laiklik! 

Laiklik gidecek şeriat gelecek!                                                                             

Şeriat gelecek zulümler bitecek!                                                                                                                 

Sivas Müslüman’dır

Müslüman kalacak!

Müslüman Türkiye! 

Türkiye Müslüman kalacak!             

Yaşasın Hizbullah!

Asker dinsize siper olamaz!

Sivas Aziz Nesin’e mezar olacak!

Kanımız aksa da zafer İslam’ın!

Cumhuriyet burada kuruldu 

Burada yıkılacak!”

Sloganlarıyla 

Saatlerce taş yağmuruna tutarlar                                 

Sanatçı, yazar ve çizerin bulunduğu

Madımak Otel’ini 

Kırarlar kapıları, pencereleri,

Uzanmaz Onlara ne yazık ki 

Hiçbir yardım eli,

Tansu Çiller Başbakan 

Yardımcısı da Erdal İnönü

Hükümet olarak göstermezler 

Gereken hassasiyeti

Ve dağıtmaz ne yazık ki 

Devletin güvenlik kuvvetleri                                                                                  

Bu şeriatçı-yobaz-bağnaz 

Faşizan gericileri,

Orta Çağ’ın sanki

Engizisyon Mahkemeleri gibidir

Sivas’taki sarıklı işbirlikçileri!

Yakarlar oradaki otomobilleri de,

Akabinde 

Otelin alt katındaki eşyaları, perdeleri

Benzin ve gaz serpip çakarak kibritleri

Tutuştururlar alkışlarla naralar ata ata 

Dinsel bağnazlıkları ile kinlerini kusa kusa

Katlettiler yakarak ve dumanda boğa boğa

Otuz üç canı ki onlar aydın,  sanatçı 

Yurtsever ve devrimciydi!

Ve otel de çalışan iki gariban can işçiyi,                                                                                          

Göz göre göre bu canlar katledildi,

Yandı tutuştu alevler ve dumanlarıyla 

Madımak’tan gökyüzüne yükseldi

Bir zamanların 

Avrupa engizisyon ateşleri gibi,

Yangında yananların 

Ve dumandan boğulanların

Feryatları, acıları 

Ciğerlere kadar işledi, işledi 

Ve bu acı insan olan her insanın yüreğini

Yaktı yaktı ve adeta küllere benzetti,

Öyle ki bu derin acı 

Dünya çapında bir trajedi

Ki dünya âlem buna 

Sivas Madımak katliamı dedi

Ve ne yazıktır hükümet 

Olamadı buna mani,

Oysa Sivas ilinde 

Sazlar çalınır, türküler söylenirdi.

Katledilenlerden;                                                                                                        

Türk şiirlerinin 

İleri çıkan sanatçı, şair, felsefeci                                                                                  

Ve yazarlarından 

Ve Aydınlık Gazetesi yazarı                                                                                    

Metin Altıok-elli üç                                                                                                    

Ve Behçet Sefa Aysan-kırk dört,                                         

Türk Edebiyat eleştirisinin ileri çıkan

Araştırmacı yazarlarından sanatçı                                                                         

Asım Bezirci- altmış altı, 

Şair Uğur Kaynar-0tuz yedi,

Halk Müziğinin ustalarından                                                                             

Sanatçı şair ve üç telli cura ustası                                                                     

Nesimi Çimen-altmış iki,

Sanatçı, şair ve selpe usul önderi                                                                               

Ve İşçi Partisi üyesi 

Hasret Gültekin-yirmi iki,

Sanatçı Muhlis Akarsu                                                                                            

Ve eşi Muhibe Akarsu-kırk beş,

Sanatçı Edibe Sulari-kırk,                                                                                                                                     

Aydınlık Gazetesi çizerlerinden                                                                   

 Karikatürist Asaf Koçak ile                                                                                    

Gazeteci ve fotoğraf sanatçısı                                                                       

Mehmet Atay-otuz beş,

Aktör Muammer Çiçek-yirmi altı,

Hollandalı Akademisyen

Carina Cuanna-yirmi üç,

Erdal ayrancı ile

Sehergül Ateş-otuz,

Gülender Akça-yirmi beş,

Sait Metin-yirmi üç,

Gülsüm Karababa, İnci Türk,

Huriye Özkan

Ve Murat Gündüz-yirmi iki,

Ahmet Özyurt-yirmi bir,

Yeşim Özkan ile

Handan Metin-yirmi,

Serpil Canik, Yasemin Sivri

Ve Serkan Doğan-on dokuz,

Belkıs Çakır ile

Nurcan Şahin-on sekiz,

Özlem Şahin-on yedi,

Asuman Sivri-on altı,

Menekşe Kaya-on beş,

Ve Koray Kaya ki 

Daha on iki’sindeydi,

Otel’de çalışan Ahmet Öztürk ile

Kenan Yılmaz da yirmi bir’di.

Bu canların on yedi’si kadın, 

On sekiz’i de erkekti,

Tutuşturulan bu yangın ki 

Bir insanlık trajedisi

Aydın olmak, Alevi olmak 

Ve işçi olmaktı kabahatleri!

Saatlerce bir umut 

Umut diyerek yardım beklendi

Ama çığlıklarına kulak verilmedi

Ne yetkililer ne de iktidar sahipleri,

Ateşe, dumana, yananlara, feryatlara

Kulaklar tıkandı, gözler yumuldu sanki!

Bu Orta Çağ’cılık; 

Mustafa Kemal Atatürk’e 

Devrimlerine, ilkelerine 

Ve Cumhuriyetimize

Bağrına bağrına alevlerle 

Ve dumanla ihanet sergiledi,

Oysa Sivas ilinde 

Sazlar çalınır, türküler söylenirdi.

Bu vahşetten, yangın ve dumanlardan;

Ağır yara alarak kurtulabilen 

Canların sayısı da elli bir idi;

Aydın-ünlü yazar 

Ve Aydınlık Gazetesi başyazarı                                                                              

Aziz Nesin ile Lütfü Kaleli ve Arif Sağ                                                                      

Başta olmak üzere birçok aydınımız da                                                               

Yaralı olarak canlarını zor kurtulabildi,

Bu katliamı ancak Türk Silahlı Kuvvetleri                                                           

Sokağa çıkma yasağıyla frenleyebildi,

Yakalanıp tutuklananlar yüz civarı idi 

Ama ki saldırganlar yirmi bin’lerdeydi,

Bu canavarlık, emperyalist Amerika destekli                                                              

Radikal İslamcı faşist kafalıların vahşetiydi 

Oysa Sivas ilinde 

Sazlar çalınır, türküler söylenirdi.

—-

Düşünürü, yazarı, ozanı 

Sanatçısı, işçisi, emekçisiyle;

Katledilerek 

Canları alınan tam otuz beş kişi,

O günler kara günlerdi 

Karanlık beyinliler ateşe vermişti                                    

Gökyüzünü yırttı 

Canların mahzun ve mağdur sesi,

Yaz mevsimi sıcağında 

Kış ayazının inlemesi gibiydi

Ama insanları yakanlar 

Yaptıklarının seyrindeydi,

Bu insanlık dramına 

Ağıtlar üstüne ağıtlar dizildi,

Belliydi ki kontrgerilla ile faşist                                                                                       

Ve şeriatçı beyinlerin bir infaz şekliydi;

Din, mezhep ve köken farklılığını deşerek

Milletimizin birliğini, kardeşliğini 

Bozma ve yıkma emelli

Organize bir eylemdi 

Amerikan yörüngesindeki! 

Bu Kundaklamalı katliam;                                                                                               

Yurdumuzda, Alevi-Sünni

Çatışmasıyla iç savaş çıkarabilmek emelli

Dünyanın en zalim emperyalisti 

Amerika güçleri

Ve onun bir nevi uydusu NATO’nun 

İnsafsız ve hunharca bir eylemidir, 

Bin dokuz yüz seksen öncesi 

Yaptığı katliamları gibidir.

Bu gavur katil 

Ve insanlık düşmanı gaddar Amerika;

Daha önceden hazırladığı planı olan

Ilımlı İslam Projesi’ni! 

Uygulamaya sokmak için

Ülkemizdeki laik, Aydınlatmacı 

Ve sanatçı güçleri                                                                                             

Sindirmek ve bertaraf etmek çılgınlığına

Sivas’ta Madımak otelinde girişti                                                                                          

Ama bu yobaz ayaklanmasıyla                                                                                    

Esas olarak niyeti ve hedefi

Laik Cumhuriyet’ti 

Mustafa Kemal Atatürk’tü

Pir Sultan Abdal ile Alevilerdi 

Ve Atatürk’ün kurduğu 

Cumhuriyet devleti idi!                                                                                                                 

Sanırım, insanlık tarihi boyunca;

Din-iman ve Müslümanlık adına

Böyle bir vahşet görülmemiş 

Ve dahi duyulmamıştır daha. 

Bu anlatmaya çalıştığım 

Ne bir masal, ne de bir hikâye;

Bu katliam, bir toplu kıyımın 

Kıyametidir kıyameti,

Sivas, artık 

Halk ozanı âşık Veysel’in Sivas’ı değildi

Oysa Sivas ilinde 

Sazlar çalınır, türküler söylenirdi.

Sivas’ta ve ülkemizin her tarafında;

Olabilir, insanlarımızın farklı farklı

Dini, mezhebi ve kökeni

Yaşam şekli veya düşüncesi,

Bu farklılıklar ki birbirimizi;

Anlayabilmemizi, hoş görmemizi

Ve sevebilmemizi engelleyememeli,

Unutmamalıyız, asırlara dayalı temeli;

Kültürü, ortaklığı, birlik ve beraberliğimizi,

Sormamalı ve yargılamamalıyız birbirimizi;

Ne kökeni, ne dini, ne de mezhebimizi,

Herkesin yolu kendini ilgilendirmeli;

Ancak özgürlükler de sınırsız olamaz tabi,

Diğer insana ya da topluma zarar verilmemeli!

Emperyalist Amerika, ne yaparsa yapsın;

Hiçbir şarlatanlığı ve hiçbir senaryosu da

Bizi bölüp parçalayamayacak                                                                                     

Türk milletine gücü yetmez, yetmeyecek

Gün gelecek, devran dönecek,                                                                                                        

Kahrolası Amerika’dan, emperyalizminden

Yakalarını bırakmadan soracak 

Soracak hesabını Çoban Yıldızlı 

Aydınlıkçı İşçi Partisi                                                                                             

Sivas da, cayır cayır yanan                                                                                          

Ve dumanda boğulan canların                                                                                             

Soracak hesabını illaki soracak.

Aydınlar, sanatçılar, Aleviler, Sünniler                                                                           

Türküler, şiirler 

Ve insanlık bir daha yanmayacak                                             

Sivas’ta yine 

Türküler söylenecek, sazlar çalınacak.

                     Temmuz 1993 Erzincan

İzzettin Özgibar

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.