Oysa Sivas İlinde On iki Eylül Bin dokuz yüz seksen’deki; Amerikancı faşist darbesi Zorlamıştı Sivas’ta toplumsal değişiklikleri, Göç ettirmişti İlerici insanları ve Alevi aileleri, Böylece Anadolu’nun demokrat şehirlerinden Sivas Belediyesine..
Oysa Sivas İlinde
On iki Eylül
Bin dokuz yüz seksen’deki;
Amerikancı faşist darbesi
Zorlamıştı
Sivas’ta toplumsal değişiklikleri,
Göç ettirmişti
İlerici insanları ve Alevi aileleri,
Böylece
Anadolu’nun demokrat şehirlerinden
Sivas Belediyesine hâkim olmuştur
Orta Çağcı geri kafalı yobaz güçleri
Ama demek bunlar da yetmemişti,
Senaryosuyla yine sahnededir
Amerika emperyalisti;
Masasına yatırdığı tasarısıyla
Ülkemizde bir katliam ile
İç savaş yaratma niyetli;
Bu kez seçmiş
Sivas’ta her yıl düzenlenen
Pir Sultan Abdal
Kültür Derneği şenliğini,
İlericiler, Aleviler, tuzaktan habersizdi,
Hazırdı gericilerin aydınlara şirreti!
Amerika’nın karanlık güçleri;
Gazetelerine tahrik ilanları vermişler
Ve dağıtmışlar günler evveli;
“Aziz Nesin köpeği ve ekibi
Dolaşıyor şehirde
Müslümanlarla alay edercesi,
Kâfirler şunu iyi bilmelidir ki
İslam’ın Peygamber’ini
Ve Kitabı’nı izzetini
Korumak için
Bu uğurda verilecek canlarımız vardır,
Gün, Müslümanlığımızın gereğini
Yerine getirme günüdür” diyen
Ve halkı cihada çağıran bildirilerini!
Hazırdır camilerde
Şeriatçıların da fitneleri;
“Müslüman Kamuoyuna”
Başlıklıdır tüm bildirileri
Ve tarih bin dokuz yüz doksan üç
Temmuz’un iki’si;
Kışkırtarak
Cuma namazından çıkan kişileri,
Sergileyerek aydınlara öfkeli nefretlerini
Basarlar
Kültür Merkezindeki
Pir Sultan Abdal etkinliğini,
Sloganlarla yaparlar
Vura kıra tahriplerini,
Oysa Sivas ilinde
Sazlar çalınır, türküler söylenirdi.
—
Sonra
Atatürk Kongre
Ve Etnografya Müzesi ile
Atatürk büstü olur hedefleri;
Atatürk büstünün başında
Parçalarlar çelenkleri
Sonra büstü yerinden sökerek
Sürüklerler yerlerde,
Ve ardı sıra saldırıp yıkarlar
Pir Sultan Abdal Heykelini
Düşürmeden ağızlarından
“Tekbir, Allahuekber”i,
Hükümet Konağını da
Taşlamalarının akabinde
Kuşatırlar, bir bayram yeri gibi
Sanatçıların, aydınların kaldığı
Madımak Oteli’nin çepeçevresini
Bulur, orta çağ kafalı sayısı
Hemen hemen yirmi bin’i;
“Allahıekber!
Şeriat isteriz!
Şeriat istiyoruz!
Yaşasın şeriat!
Laikliğe son!
Laik düzen yıkılacak!
Kahrolsun Laiklik!
Laiklik gidecek şeriat gelecek!
Şeriat gelecek zulümler bitecek!
Sivas Müslüman’dır
Müslüman kalacak!
Müslüman Türkiye!
Türkiye Müslüman kalacak!
Yaşasın Hizbullah!
Asker dinsize siper olamaz!
Sivas Aziz Nesin’e mezar olacak!
Kanımız aksa da zafer İslam’ın!
Cumhuriyet burada kuruldu
Burada yıkılacak!”
Sloganlarıyla
Saatlerce taş yağmuruna tutarlar
Sanatçı, yazar ve çizerin bulunduğu
Madımak Otel’ini
Kırarlar kapıları, pencereleri,
Uzanmaz Onlara ne yazık ki
Hiçbir yardım eli,
Tansu Çiller Başbakan
Yardımcısı da Erdal İnönü
Hükümet olarak göstermezler
Gereken hassasiyeti
Ve dağıtmaz ne yazık ki
Devletin güvenlik kuvvetleri
Bu şeriatçı-yobaz-bağnaz
Faşizan gericileri,
Orta Çağ’ın sanki
Engizisyon Mahkemeleri gibidir
Sivas’taki sarıklı işbirlikçileri!
—
Yakarlar oradaki otomobilleri de,
Akabinde
Otelin alt katındaki eşyaları, perdeleri
Benzin ve gaz serpip çakarak kibritleri
Tutuştururlar alkışlarla naralar ata ata
Dinsel bağnazlıkları ile kinlerini kusa kusa
Katlettiler yakarak ve dumanda boğa boğa
Otuz üç canı ki onlar aydın, sanatçı
Yurtsever ve devrimciydi!
Ve otel de çalışan iki gariban can işçiyi,
Göz göre göre bu canlar katledildi,
Yandı tutuştu alevler ve dumanlarıyla
Madımak’tan gökyüzüne yükseldi
Bir zamanların
Avrupa engizisyon ateşleri gibi,
Yangında yananların
Ve dumandan boğulanların
Feryatları, acıları
Ciğerlere kadar işledi, işledi
Ve bu acı insan olan her insanın yüreğini
Yaktı yaktı ve adeta küllere benzetti,
Öyle ki bu derin acı
Dünya çapında bir trajedi
Ki dünya âlem buna
Sivas Madımak katliamı dedi
Ve ne yazıktır hükümet
Olamadı buna mani,
Oysa Sivas ilinde
Sazlar çalınır, türküler söylenirdi.
—
Katledilenlerden;
Türk şiirlerinin
İleri çıkan sanatçı, şair, felsefeci
Ve yazarlarından
Ve Aydınlık Gazetesi yazarı
Metin Altıok-elli üç
Ve Behçet Sefa Aysan-kırk dört,
Türk Edebiyat eleştirisinin ileri çıkan
Araştırmacı yazarlarından sanatçı
Asım Bezirci- altmış altı,
Şair Uğur Kaynar-0tuz yedi,
Halk Müziğinin ustalarından
Sanatçı şair ve üç telli cura ustası
Nesimi Çimen-altmış iki,
Sanatçı, şair ve selpe usul önderi
Ve İşçi Partisi üyesi
Hasret Gültekin-yirmi iki,
Sanatçı Muhlis Akarsu
Ve eşi Muhibe Akarsu-kırk beş,
Sanatçı Edibe Sulari-kırk,
Aydınlık Gazetesi çizerlerinden
Karikatürist Asaf Koçak ile
Gazeteci ve fotoğraf sanatçısı
Mehmet Atay-otuz beş,
Aktör Muammer Çiçek-yirmi altı,
Hollandalı Akademisyen
Carina Cuanna-yirmi üç,
Erdal ayrancı ile
Sehergül Ateş-otuz,
Gülender Akça-yirmi beş,
Sait Metin-yirmi üç,
Gülsüm Karababa, İnci Türk,
Huriye Özkan
Ve Murat Gündüz-yirmi iki,
Ahmet Özyurt-yirmi bir,
Yeşim Özkan ile
Handan Metin-yirmi,
Serpil Canik, Yasemin Sivri
Ve Serkan Doğan-on dokuz,
Belkıs Çakır ile
Nurcan Şahin-on sekiz,
Özlem Şahin-on yedi,
Asuman Sivri-on altı,
Menekşe Kaya-on beş,
Ve Koray Kaya ki
Daha on iki’sindeydi,
Otel’de çalışan Ahmet Öztürk ile
Kenan Yılmaz da yirmi bir’di.
Bu canların on yedi’si kadın,
On sekiz’i de erkekti,
Tutuşturulan bu yangın ki
Bir insanlık trajedisi
Aydın olmak, Alevi olmak
Ve işçi olmaktı kabahatleri!
Saatlerce bir umut
Umut diyerek yardım beklendi
Ama çığlıklarına kulak verilmedi
Ne yetkililer ne de iktidar sahipleri,
Ateşe, dumana, yananlara, feryatlara
Kulaklar tıkandı, gözler yumuldu sanki!
Bu Orta Çağ’cılık;
Mustafa Kemal Atatürk’e
Devrimlerine, ilkelerine
Ve Cumhuriyetimize
Bağrına bağrına alevlerle
Ve dumanla ihanet sergiledi,
Oysa Sivas ilinde
Sazlar çalınır, türküler söylenirdi.
—
Bu vahşetten, yangın ve dumanlardan;
Ağır yara alarak kurtulabilen
Canların sayısı da elli bir idi;
Aydın-ünlü yazar
Ve Aydınlık Gazetesi başyazarı
Aziz Nesin ile Lütfü Kaleli ve Arif Sağ
Başta olmak üzere birçok aydınımız da
Yaralı olarak canlarını zor kurtulabildi,
Bu katliamı ancak Türk Silahlı Kuvvetleri
Sokağa çıkma yasağıyla frenleyebildi,
Yakalanıp tutuklananlar yüz civarı idi
Ama ki saldırganlar yirmi bin’lerdeydi,
Bu canavarlık, emperyalist Amerika destekli
Radikal İslamcı faşist kafalıların vahşetiydi
Oysa Sivas ilinde
Sazlar çalınır, türküler söylenirdi.
—-
Düşünürü, yazarı, ozanı
Sanatçısı, işçisi, emekçisiyle;
Katledilerek
Canları alınan tam otuz beş kişi,
O günler kara günlerdi
Karanlık beyinliler ateşe vermişti
Gökyüzünü yırttı
Canların mahzun ve mağdur sesi,
Yaz mevsimi sıcağında
Kış ayazının inlemesi gibiydi
Ama insanları yakanlar
Yaptıklarının seyrindeydi,
Bu insanlık dramına
Ağıtlar üstüne ağıtlar dizildi,
Belliydi ki kontrgerilla ile faşist
Ve şeriatçı beyinlerin bir infaz şekliydi;
Din, mezhep ve köken farklılığını deşerek
Milletimizin birliğini, kardeşliğini
Bozma ve yıkma emelli
Organize bir eylemdi
Amerikan yörüngesindeki!
Bu Kundaklamalı katliam;
Yurdumuzda, Alevi-Sünni
Çatışmasıyla iç savaş çıkarabilmek emelli
Dünyanın en zalim emperyalisti
Amerika güçleri
Ve onun bir nevi uydusu NATO’nun
İnsafsız ve hunharca bir eylemidir,
Bin dokuz yüz seksen öncesi
Yaptığı katliamları gibidir.
Bu gavur katil
Ve insanlık düşmanı gaddar Amerika;
Daha önceden hazırladığı planı olan
Ilımlı İslam Projesi’ni!
Uygulamaya sokmak için
Ülkemizdeki laik, Aydınlatmacı
Ve sanatçı güçleri
Sindirmek ve bertaraf etmek çılgınlığına
Sivas’ta Madımak otelinde girişti
Ama bu yobaz ayaklanmasıyla
Esas olarak niyeti ve hedefi
Laik Cumhuriyet’ti
Mustafa Kemal Atatürk’tü
Pir Sultan Abdal ile Alevilerdi
Ve Atatürk’ün kurduğu
Cumhuriyet devleti idi!
Sanırım, insanlık tarihi boyunca;
Din-iman ve Müslümanlık adına
Böyle bir vahşet görülmemiş
Ve dahi duyulmamıştır daha.
Bu anlatmaya çalıştığım
Ne bir masal, ne de bir hikâye;
Bu katliam, bir toplu kıyımın
Kıyametidir kıyameti,
Sivas, artık
Halk ozanı âşık Veysel’in Sivas’ı değildi
Oysa Sivas ilinde
Sazlar çalınır, türküler söylenirdi.
—
Sivas’ta ve ülkemizin her tarafında;
Olabilir, insanlarımızın farklı farklı
Dini, mezhebi ve kökeni
Yaşam şekli veya düşüncesi,
Bu farklılıklar ki birbirimizi;
Anlayabilmemizi, hoş görmemizi
Ve sevebilmemizi engelleyememeli,
Unutmamalıyız, asırlara dayalı temeli;
Kültürü, ortaklığı, birlik ve beraberliğimizi,
Sormamalı ve yargılamamalıyız birbirimizi;
Ne kökeni, ne dini, ne de mezhebimizi,
Herkesin yolu kendini ilgilendirmeli;
Ancak özgürlükler de sınırsız olamaz tabi,
Diğer insana ya da topluma zarar verilmemeli!
Emperyalist Amerika, ne yaparsa yapsın;
Hiçbir şarlatanlığı ve hiçbir senaryosu da
Bizi bölüp parçalayamayacak
Türk milletine gücü yetmez, yetmeyecek
Gün gelecek, devran dönecek,
Kahrolası Amerika’dan, emperyalizminden
Yakalarını bırakmadan soracak
Soracak hesabını Çoban Yıldızlı
Aydınlıkçı İşçi Partisi
Sivas da, cayır cayır yanan
Ve dumanda boğulan canların
Soracak hesabını illaki soracak.
Aydınlar, sanatçılar, Aleviler, Sünniler
Türküler, şiirler
Ve insanlık bir daha yanmayacak
Sivas’ta yine
Türküler söylenecek, sazlar çalınacak.
Temmuz 1993 Erzincan
İzzettin Özgibar
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.