Dünyanın bize sunduğu bir yıllık doğal kaynakları tükettiğimiz tarih olarak bilinen Küresel Limit Aşım Günü, bu yıl 1 Ağustos olarak belirlendi. Bugünden itibaren gelecekten ödünç almaya başlayacağız. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı..
Dünyanın bize sunduğu bir yıllık doğal kaynakları tükettiğimiz tarih olarak bilinen Küresel Limit Aşım Günü, bu yıl 1 Ağustos olarak belirlendi. Bugünden itibaren gelecekten ödünç almaya başlayacağız. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) bu yıl Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunlarına denk gelen Limit Aşım Günü’nü “doğal kaynak tüketimi bir spor olsa, insanlık olimpiyat rekoru kırardı” sözleriyle değerlendirdi. WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, gidişatı tamamen tersine çevirmemiz gerektiğine dikkat çekerek “Büyüme yarışını bırakıp, kaynak tüketimini tersine çevirme yarışına girmeliyiz. Ülkelerin ekonomik kalkınmayla övünmeleri, doğal kaynakları tüketmekle övünmeleriyle neredeyse aynı şey.Bu kazanma hırsını sporculara bırakalım; gezegeni iyileştirmek, yaşamı sürdürmek ve doğal kaynakları restore etmek için hırslanalım” çağrısında bulundu.
Gezegenimizin insanlığa sunduğu bir yıllık doğal kaynakları tükettiğimiz gün olarak bilinen Küresel Limit Aşım Günü, 2024 için 1 Ağustos olarak belirlendi. Dünya üzerindeki yenilenebilir kaynaklar ile insanların bu kaynaklara yönelik talebini karşılaştıran Küresel Ayak İzi Ağı’nın (Global Footprint Network) verileri, dünyamızın sunduğu bir yıllık doğal kaynakları, ilk yedi ayda tükettiğimizi gösterdi. Bu tarih, geçen yılki Limit Aşım Günü’nün bir gün öncesi.
Bir başka deyişle insanlık olarak bugünden itibaren, dünyanın yıl içinde yeniden üretebileceği biyokapasiteden fazlasını tüketmeye başlayacağız. Yani geleceğimize borçlanacağız.
WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula konuyla ilgili değerlendirmesinde şu görüşleri ifade etti: “Sürekli daha fazla tüketmeye dayalı düzenin gezegenimize zararı ortada. Tek bir dünyamız olmasına rağmen sanki 1.75 dünyamız varmış gibi tüketiyoruz. Doğal kaynak tüketimi bir spor olsa, insanlık, gezegenin aleyhine olimpiyat rekorları kırardı. Gidişatı tamamen tersine çevirmemiz gerekiyor. Büyüme yarışını bırakıp, kaynak tüketimini tersine çevirme yarışına girmeliyiz. Ülkelerin ekonomik kalkınmayla, büyümeyle övünmeleri, doğal kaynakları tüketmekle övünmeleriyle neredeyse aynı şey. Artık büyümek zorunda değiliz. Durabilmeli ve kaynakların restorasyonuna odaklanmalıyız. Gezegende büyüyecek yer kalmadı. Limitimizi çoktan aştık. Bu kazanma hırsını sporculara bırakalım; gezegeni iyileştirmek, yaşamı sürdürmek ve doğal kaynakları restore etmek için hırslanalım.”
İnsanlığın ekolojik ayak izi her yıl artarak dünyanın biyokapasitesi ile arasındaki makası biraz daha açıyor. Bunun sonucunda Limit Aşım Günü gitgide daha erken tarihlere denk geliyor. 1971’de 25 Aralık olarak hesaplanan Limit Aşım Günü, o tarihten bu yana sadece 2020’de, pandemi kısıtlamalarının etkisiyle üç hafta ileri kaydı. Bunun dışında her geçen yıl, yıl ortasına doğru kayarak Temmuz sonu – Ağustos başı tarihlere kadar geriledi. Oysa Limit Aşım Günü’nü, otomobil kullanımını yarı yarıya azaltarak 13, fosil yakıt tüketimini terk ederek 93, binalarda enerji verimliliği sağlayarak 21, gıda israfını yarı yarıya azaltarak 13 gün ileri kaydırabiliriz.
Elli yılı aşkın süredir dünyanın doğal kaynakları, insanlığın tüketim hızına yetişemiyor. Bu durum küresel düzeyde biyolojik çeşitliliğin azalmasına, atmosferde sera gazının artmasına, gıda ve enerji krizlerinin derinleşmesine neden oluyor. Sıcak hava dalgaları, kuraklık gibi aşırı hava olaylarından kaynaklı büyük orman yangınları, seller gibi tüm canlıların hayatını tehlikeye atan afetlerin görülme sıklığı artıyor. Bu gidişat kaderimiz olmak zorunda değil. Oyunu tersine çevirebiliriz. Bilinçli tüketim alışkanlıkları geliştirerek, doğal kaynakları daha verimli kullanarak, atık ve kirliliği azaltarak doğal kaynakların aşırı tüketim eğilimlerini tersine çevirebilir; limit aşımını yavaşlatabiliriz.
Küresel Ayak İzi Ağına göre alınabilecek en etkili önlemlerden biri otomobil kullanımını azaltmak. Otomobil kullanımı kaynaklı karbon ayak izi %50 azaltılıp, mesafenin üçte biri toplu taşıma, kalanı da yürüyerek veya bisikletle kat edilirse Dünya Limit Aşım Günü 13 gün ötelenebilir.
Beslenme ihtiyacımızı karşılamaya devem edebilmek için toprak verimliliğini, yeraltı suyu seviyelerini, su döngülerini ve çeşitliliği koruyan tarım yöntemlerine yönelmemiz gerekiyor. Onarıcı tarım ve sürdürülebilir ve küçük ölçekli balıkçılık ile gıdamızın geleceğini korumak mümkün. Bugün yaklaşık 3 milyar insan, özellikle düşük gelirli ülkelerde, birincil protein kaynağı olarak deniz ürünleri tüketiyor. Sürdürülebilir balıkçılık yöntemleri ile denizlerin sağlığını ve bereketini gelecek nesiller için korumamız gerekiyor. Sağlıklı bir deniz ekosistemi aynı zamanda karbon emisyonlarının kontrol altına alınarak asitlenmenin yavaşlatılmasını da sağlıyor. Okyanuslar, karbon emisyonlarımızın %30’unu hapsediyor.
Dünya genelinde gıda israfını yarı yarıya azaltsak, Limit Aşım Günü 13 gün ileri taşınıyor.
Yatırımlar ekonomiyi şekillendiriyor. Kişisel banka mevduatlarımız dahil olmak üzere yatırımlar elektrik sistemini dünya çapında %50 oranında karbonsuzlaştıracak şekilde kullanılsa Limit Aşım Günü 22 gün ötelenebilir.
Karbon ayak izi insanlığın ekolojik ayak izinin yüzde 60’ını oluşturuyor. Fosil yakıtları aşamalı olarak azaltarak terk etmek, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek hem gezegen için hem de stratejik ve mali açıdan en iyi rota. Öyle ki insanlığın Ekolojik Ayak İzi’nin %50 oranında azaltılması, Dünya Limit Aşım Günü’nü 93 gün yani minimum üç aydan fazla öteleyebilir.
Binalar için tasarlanmış ve mevcut kullanıma hazır enerji verimliliği teknolojileri, endüstriyel süreçler ve elektrik üretimi, üretkenlik ve konforda herhangi bir kayıp olmadan Limit Aşım Günü’nü en az 21 gün ileriye taşıyabilir.
Elektriğin %75’inin düşük karbonlu kaynaklardan üretilmesi (mevcut oran %39) Limit Aşım Günü’nü 26 gün ileriye kaydıracaktır.
Kaybettiğimiz ormanları geri kazanarak da bu gidişatı yavaşlatabiliriz. Tüm dünyada 350 milyon hektar orman alanı geri kazanılırsa bu tarih 8 gün ertelenebilir. Bu da geri kazanılacak her 45 milyon hektar orman alanı ile, Limit Aşım tarihinin 1 gün ötelenebileceği anlamına geliyor.
2050 yılına kadar tüm insanların %70 ila %80’inin kentsel alanlarda yaşaması bekleniyor. Akılcı şehir planlaması ve kentsel gelişim stratejileri ile geniş ölçekte uygulanacak tasarrufun ve verimliliğin önceliklendirildiği dayanıklı şehirler ile Limit Aşım Günü 6 gün ileriye atılabilir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.