Pelin Toğrul “İstanbul’un Çok Sesli Semti: Fener” sergisinde

Pelin Toğrul, Fener Kültür Buluşmaları kapsamında gerçekleşen “İstanbul’un Çok Sesli Semti: Fener” sergisinde yer alıyor. Doğadan ilham alan özgün eserleriyle tanınan Toğrul, bu defa farklı tarz ve uygulamadaki bir çalışmasıyla,..

Pelin Toğrul “İstanbul’un Çok Sesli Semti: Fener” sergisinde
Yayınlanma: Güncelleme: 197 okuma

Pelin Toğrul, Fener Kültür Buluşmaları kapsamında gerçekleşen “İstanbul’un Çok Sesli Semti: Fener” sergisinde yer alıyor. Doğadan ilham alan özgün eserleriyle tanınan Toğrul, bu defa farklı tarz ve uygulamadaki bir çalışmasıyla, 7 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen sergiye dahil oluyor.

Sergideki çalışmasında Balat silüetiyle karşımıza çıkan sanatçı, bu eserinde bölgeyi ikonik ögelerinden olan renkli evleri, kilise ve kayıklarla resmediyor. Daha çok doğayı konu alan çalışmalarına aşina olduğumuz Toğrul, bu eseriyle alışık olduğumuz tarzının dışına çıkıyor.

Sanatçı ayrıca 16-21 Ekim tarihleri arasında İzmir’de, Swissotel Büyük Efes’te gerçekleşecek Skål International World Congress’de çalışmalarıyla yer alacak. Skål International, 1934’ten beri dünya çapında turizm, iş ve dostluğu teşvik eden küresel turizm profesyonelleri ağı olarak karşımıza çıkıyor.

Pelin Toğrul’un sanata olan ilgisi her zaman derin bir tutkuya dayandı. On yıllık kurumsal kariyerinin ardından, iç mimarlık eğitimi aldı ve ardından sanatla ilgili duygularını eserlerine yansıtmaya başladı. Doğadan ilham aldığı eserlerinde, doğanın güzelliklerini ve canlılığını benzersiz bir şekilde yansıtarak, izleyicilere derin bir huzur ve estetik deneyim sunuyor.

Pelin Toğrul

Sanatçı kendi gözüyle doğanın güzelliklerini ön plana çıkarırken Antoni Gaudi’nin eseri olan Casa Batllo’dan esinlenerek hayvanların doğası ve yaşamlarına göre ev konseptlerinden de bir seri oluşturarak, eserlerine canlılık ve hareket katıyor. Doğadaki hayvanlar, deniz yaşamı, kuşlar ve orman gibi temalarla, grileşen dünyada doğa ile huzur bulan bir perspektif sunuyor.

Pelin Toğrul’un çalışmaları sadece görsel değil, aynı zamanda dokunsal bir deneyim de sunuyor. Sanatçı eserlerini kontrplak üzerine sıvayla yaparak doku yaratıyor, renklerle de canlandırıyor. Bu sayede izleyicilerin dokunarak hissetmesini sağlıyor. Sanatın dokunma ve hissetme duyularıyla bütünleştiği bu yaklaşım, izleyicilerle derin bir bağ kurmayı hedefliyor. Sanatçı bu yaklaşımıyla mesafeleri ortadan kaldırarak her duyuya hitap etmeyi, bağ kurmayı ve bütünleşmeyi amaçlıyor.

3 Ekim tarihine dek sürecek sergiyi Balat’ta yer alan Kaffa Miro’da ziyaret edebilirsiniz.
Adres: Vodina caddesi, 39 A, Fener, Fatih, İstanbul

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.