Modern Sanat

Sevgili okurlar bu köşede bir sanatçı olarak, mümkün olduğu kadar sanatsal, felsefi  terimler kullanmamaya dikkat ederek sanatı yazacağım . Özellikle de modern resmin tüm aşamalarındaki gelişmeleri gerekçeleri ve yorumları üzerinde..

Modern Sanat
Yayınlanma: Güncelleme: 63 okuma

Sevgili okurlar bu köşede bir sanatçı olarak, mümkün olduğu kadar sanatsal, felsefi  terimler kullanmamaya dikkat ederek sanatı yazacağım . Özellikle de modern resmin tüm aşamalarındaki gelişmeleri gerekçeleri ve yorumları üzerinde duracağım. Çünkü bir çoğunuz modern bir resim karşısında, onu anlamazsınız. Eserin yapısındaki biçim ve renklerin basitmiş gibi görünüşünden dolayı da  bunu bende yaparım duygusuna kapılırsınız. Ki günümüz modern resimlerinin çoğu için bu düşüncenizde haklısınız. Zira günümüzde soyut sanat; soyutlama adına garip bir şekilde kritersizlik noktasına gelmiştir. Bu bir sorundur. Zira kritersiz oluşturulmuş bir objeye isim verebilirsiniz ama sanat diyemezsiniz. Çünkü sanat; yetenekle  birlikte yaratıcılık da gerektirir. Yaratıcılık, rastlantı veya kritersizlikle asla bir araya gelmez. Neden kritersizlik dedim bunların hepsini ayrıntıları ile yazacağım. Önce kısaca modern resimle ilgili bilgi vereyim

Rönesans‘tan sonra ortaya çıkan septisizm (kuşkuculuk) her konuda olduğu gibi özellikle bilimde çok büyük atılımlara sebep olmuştur. Sanayi devrimini başlatmıştır. Felsefe ve sosyal bilimlerdeki yeniliklerle birlikte optik yasalardaki büyük keşifler olmuştur. Tabi bu, kaçınılmaz olarak resim sanatını da etkilemiştir. Önce Empresyonizm ile birlikte mimesis (doğayı taklit) resmini terk etme süreci başlamıştır. Kısa sürede madde kübik biçimlere indirgenip tuvale aktarılmış, yapı bozum da denilen maddeyi deforme etme yöntemi, soyut resim adı altındaki çeşitli akımlar ile maddeyi resmetmek tamamen terk edilmiştir. Ancak bu köklü değişiklikleri yapan  modern resmin üstatları arkasına bilim ve felsefeyi koyarak varlık yorumları geliştirip manifestolar yayınlamışlar ve kriterler oluşturmuşlardır. Bu değerlendirmelerine uygun renk ve biçimler oluşturup muhteşem eserler yapmışlardır. (Ben bu varlık yorumları (felsefe) manifestolardan çoğuna katılmıyorum ama saygı duyarım). Bu sanatın doğasında vardır. Ayrıca sanat tarihinde yenisini koyarak önceki kriterleri reddetme çok vardır. Burada şunu belirteyim reddetme tümüyle yanlış bir düşüncedir. Doğru olan, o sanatın gerekçelerine katılmamak üzerine olmalıdır.

MODERN TÜRK RESİM SANATI MONTAJDIR

Modern Türk resim  sanatına gelince, batıdan yaklaşık otuz yıl kadar bir gecikme ile başlamıştır. Türkiye’de ilk soyut girişimler 1930’lu yılların başında müstakiller ve D grubu adı verilen ressamlar tarafından başlamıştır. Soyut sanatın felsefesi  ve estetik yönlerinin üzerinde düşünülüp yeterince özümsenememesi sonucu özgün bir düzeye gelememişlerdir. Dolayısı ile sanatçılar pek yaratıcı olamamış evrensel düzeyde çağdaş yorumlara gidememişlerdir. Çoğunlukla da batılı örneklere bağımlı çalışmalar ortaya koymuşlardır. Böyle olunca da dünya sanat arenasında da modern Türk Resimi pek önem ve ilgi görmemiştir. Oysa yaşadığımız coğrafya insanlığın neolitik çağa geçişinin beşiğidir. Binlerce yıl bir çok medeniyetler, kültürler, inaçlar, dinler bu coğrafyada geçmiştir. Yani sanat ve felsefe için gerekli bütün malzemeler buradadır. Sanat için bu kadar elverişli coğrafyaya rağmen bizim modern resimlerimiz pek itibar görmemiştir. Nedeni de söylediğim gibi  tüm sanatsal  felsefe ve ekoller dışarıdan ithal edilimiş ve uygulanmıştır. Onun için Türk resim sanatı montajdır dedim. Bu tespitimi doğrulamak için anlatacaklarımı dikkatle okuyun 

Naci Terzi, Türkiyenin en büyük koleksiyonerlerindendir. Yaklaşık dörtbin adet resmi vardır. Mesleği , belediye memurudur. Kendi hikayesine göre ayakkabı parasına, şapka parasına, elektrik fatura bedeline gibi cüzi paralarla bu resimleri almaya başlamış. Eğer bizim sanatçılar batıda değerli olsalardı bu komik fiatlara resim alınabilir miydi? Kesinlikle hayır. Şimdiye kadar bu resimlerin hiç biri  bu ülkede durmazdı. Batılı koleksiyonerler çoktan alır götürürlerdi. bir diğer konu, rahmetli üstadımız sayın Burhan Doğançay‘ın bence hakettiği fiatları seksen yaşında görmesidir ve kendisinin koleksiyonerlere çok geç kaldınız diye sitem etmesidir. Zira üstad yirmi yıl New York’da yaşamış, dünyanın on küsur müzesinde eserleri bulunan bir sanatçımızdır. Böylesine dünya çapında bir sanatçının Türk koleksiyonerlerine sitem etmemesi gerekirdi. Çünkü dediğim gibi dünya zenginleri tarafından bu günlere kalmaz çoktan paylaşılırdı. Ama maalesef öyle olmadı. Sebebinin arkasındaki gerçek; dünya sanat camiası Türk resim sanatının özgün olmadığını düşündüğü için pek itibar etmiyor. Zaten farkındaysanız Sotheby’s gibi büyük müzayede kurumları Çağdaş Türk Resimleri  Müzayedesi adı altında genel olmayan katagorik müzayedeler yapıyorlar. Bana da söylediler ama ben katagorik bir müzayede olduğu için katılmadım. Ben Christie’s Newyork ve Londra‘da uluslararası olarak düzenlenen müzayedeye iki kez kabul edildim.

Bir bağnazlıktan da kısaca bahsedeyim. Modern resim yapanlar, klasik tarzda yapılan resimlere sanat değil, resim değil gibi yorumlar yapmalarıdır. Figüratif (klasik) resmin sanat olmadığı kısmen tartışılabilir ama “Resim değildir” demek tek kelime ile küstahlıktır. Doğrudur, doğayı taklit etme sanatın amacı değildir ama olmazsa olmaz basamağıdır. Yani doğayı taklit; resim sanatının başlangıcıdır, modern resim ise resim sanatının bir üst boyutu, bir master kısmıdır. Ne yazıkki gerekli ve de doğru olarak soyutlamaya dönüşen modern resim, maalesef işin sonunu getirememiştir.  Yaratıcılık kriterlerini yok eden dayatmalardan dolayı ciddi otoriteler tarafından, kendisinin sanat olup olmadığını bile tartışılır hale getirmiştir.

 Bildiğiniz gibi ben, dünya literatüründe deniz ressamı olarak tanınıyorum. Benim resimlerim doğayı taklit mi değil mi? Değilse hangi guruptadır. Hemen söyleyeyim. Benim resimlerim, görünüş olarak realist gibidir, ancak ne realist, ne hiper realist,  doğru adıyla foto pentür gibi bir guruba girmez. Özgün bir tekniğe sahiptir. Bütün bu konuları geniş olarak bu köşede yazacağım.

Mustafa Günen

mustafagunen@gmail.com

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.