1964 yılında vefat eden Kuşçubaşı Eşref, Söke-Kuşadası yolu Yaylaköy Caferli Granta mezarlığında sırlarıyla beraber yatmaktadır. Kullandığı silahlar ve bazı özel eşyaları da Kuşadası KUAKMER Müzesi’nde sergilenmektedir. Kuşçubaşı Eşref’le ilgili pek..
1964 yılında vefat eden Kuşçubaşı Eşref, Söke-Kuşadası yolu Yaylaköy Caferli Granta mezarlığında sırlarıyla beraber yatmaktadır. Kullandığı silahlar ve bazı özel eşyaları da Kuşadası KUAKMER Müzesi’nde sergilenmektedir.
Kuşçubaşı Eşref’le ilgili pek çok yazlar yazılıdı. Kimileri kahraman dedi, kimileri hain. Bir olayı değerlendirirken bulunduğu zaman ve koşullar içinde değerlendirmek gerekir. Eşrefi de değerlendirirken belki de Osmanlı dönemi ve Kurtuluş ve Cumhuriyet dönemi olarak değerlendirmek daha doğru olabilir. Osmanlının kahramanı Cumhuriyetin düşmanı da olabilir.
Kuşçubaşı Eşref’le ilgili okuduğum en son kitap Yazar Halit Payza’nın Klaros yayılarından çıkan MALTA’DAKİ BABİL KULESİ (Kuşçubaşı Eşref ve Malta Sürgünleri) kitabı. Belgesel bir roman olan bu kitap Kuşçubaşı ile ilgili gölgede kalmış bazı olaylara ışık tutuyor. Meraklıları için okunası bir kitap.
“Lozan görüşmeleri için İsviçre’ye giden heyete suikast hazırlığı olanlar içinde Eşref Sencer Kuşçubaşı, Hacı Sami gibi isimler vardı.” S.224 parağraf 6
“Eşref Sencer Kuşçubaşı’nın Adapazarı ve civarında oluşturmaya çalıştığı müfrezeler halktan zorla para topluyordu…..Batı cephesi Komutanı Ali Fuat Cebesoy, bu nedenle Kuşçubaşı’nın görevden alınması için Ankara’yı uyarıyordu….
Midilli’ye geçen Eşref Sencer Kuşçubaşı Ege adalarında örgütlediği adamlarla Batı Anadolu kıyılarına saldırı planlıyordu.
Fevzi Çakmak 29 Mart 1923 tarihli raporunda Eşref Sencer’in beş yüz adamıyla Söke Doğanbey Karakoluna saldırdığı, bölük komutanı ve karakolda görevli erleri şehit ettiği yazıyordu….
Eşref Sencer Kuşçubaşı Yüzlükler listesinin 60. Sırasında, kardeşi Hacı Sami 61. Sırada yer aldı. Bağımsızlık Savaşı sonrası düşmanlarla işbirliği yaptıkları için Türkiye’den sürgün edildi.
Bu yasa 28 Haziran 1938’de kabul edilen af yasaıtla yürürlükten kaldırıldı. Eşref Sencer Kuşçubaşı, 14 Mayıs 1950’de Demokrat Parti erki ile Türkiye’ye döndü…..
Eşref Sencer Kuşçubaşı’nın yaşamı gizlerle doluydu. 40.000 sayfayı bulan ve Cemal Kutay’a teslim ettiği belirtilen anılarının yangınla kül olduğu bildiriliyordu. Kutay’ın yazdıkların ne kadar Eşref Sencer Kuşçubaşı’a ait, ne kadarı kendince yaptığı katkıdır bilinemezdi. Bu bilinmezlikte Kuşçubaşı’nın Teşkilat-ı Mahsusa ile ilişkisi omanın payı vardı…..”S.225
Halit Payza’nın bu belgesel romanından çok şeyler öğrendim. Eşref Sencer Kuşçubaşı’nı merak edenlerl için ilgiç bir kitap. Okumanızı öneririm.
Etem ORUÇ
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.