Günün Masalı: 9 Ekim; Hem Güzel Hem Akıllı

Hoppala hoptan, bir mintan gördüm yakası karpuz kabuğu, düğmesi turptan. Turp yemesi güzeldir, güzellik bir hünerdir. Her güzele güzel denmez huyu güzel olmayınca, güzelin değeri olmaz dünyayı bilmeyince. Dünya bilmek..

Günün Masalı: 9 Ekim; Hem Güzel Hem Akıllı
Yayınlanma: Güncelleme: 56 okuma

Hoppala hoptan, bir mintan gördüm yakası karpuz kabuğu, düğmesi turptan. Turp yemesi güzeldir, güzellik bir hünerdir. Her güzele güzel denmez huyu güzel olmayınca, güzelin değeri olmaz dünyayı bilmeyince. Dünya bilmek akılla olur. Ödünç akılla yola çıkılmaz, bir yere varılmaz akıl kendinin olmayınca. Akılla övünülmez. Akıl akıldan üstündür, hüner üstündür hünerden. Aklı, hüneri bırakırsan başına dert gelir derler, ne gelir elden. 

Bir zamanlar Japonya‘da Gombe adında bir adam varmış. Hasır örer, hasır pabuç yapar, geçinirmiş. Kimsesi yokmuş. Evlenmesi için önerilen kızları, “Yalnız güzellik yetmez, kadın akıllı da olmalı,” diye geri çevirdiği için kırk yaşına geldiği halde evlenmemiş de. Bir gün pazarda güzel bir satıcı kadınla tanışmış. Kadın Gombe‘den yardım istemiş. Ordan buradan konuşmuşlar. Kadın güzel olduğu kadar akıllı ve açık sözlüymüş de. Gombe‘ye, “Sen de yalnızsın ben de, ikimizin de evlenme yaşı geçmek üzere. Evlenirsek, birbirimize destek olur, mutlu yaşarız,” demiş. Gombe bu öneriyi sevinçle kabul etmiş. Evlenmişler. Ancak adam karısına öylesine âşık olmuş ki, onu sık sık görmek istiyor, dükkânda duramıyor, ikide bir eve geliyormuş. Karısını bir saat görmeyince ördüğü hasırın ilmik sayısını şaşırıyormuş. Sonunda karısı, “Bak Gombe,” demiş. “Ben bir ressama resmimi yaptırayım. Sen o resmi yanında taşı, çalışırken bak.” Gombe de buna razı olmuş. Kadın usta bir ressam bulmuş, resmini yaptırmış. Gombe de bu resme hasır bir çerçeve örmüş. Artık karısını özledikçe resmine bakarak rahatça çalışıyormuş. 

Günün birinde Gombe açık havada çalışırken rüzgâr Gombe‘nin karısının resmini kapıp götürüvermiş. Gombe koşmuş ama yetişememiş. Resim uça uça ta sarayın bahçesine gitmesin mi? Kral da resmi görüp âşık olmasın mı? Hemen emir vermiş: “Gidin bu resimdeki kadını bulun. Neredeyse sarayıma getirin.” Askerler, resmi ellerine alıp şehir şehir, köy köy dolaşmaya, “Böyle bir kadın gördünüz mü, bu kadını tanıyor musunuz?” diye sormaya başlamış. Sonunda Gombe‘nin bulunduğu köye gelmişler. Gombe‘nin karısından ayrılırsa ne kadar üzüleceğini bilen köy halkı askerlerin sorularına yanıt vermemiş. Ama askerler evleri dolaşırken Gombe‘nin karısını görüp tanımışlar, “Aman Tanrım ne kadar güzel, resimdekinden daha güzel,” diye bağırmışlar. Sonra, “Kralın emri var, sizi onun sarayına götüreceğiz,” demişler. Kadın, “Ben evliyim, kralın sarayına gidemem,” demiş. Askerler dinlememiş. Gombe, “Onu götürürseniz yaşayamam,” diye yalvarmış, askerler, “Götürmezsek de kral bizi öldürür,” demişler. Askerler götürürlerken Gombe‘nin karısı, Gombe‘ye, “Hiç üzülme,” demiş. “Yılbaşı günü, bambudan kocaman bir yılbaşı süsü yapıp gel sarayın kapısına, o zaman görüşebiliriz.”’ 

Gombe‘nin karısı sarayda hep ağlamış, kral ne yaptıysa güldürememiş yüzünü. Sonunda yılbaşı gelmiş, saray süslenmiş. Karısının söylediğini unutmayan Gombe kocaman bir yılbaşı süsü yapıp sarayın kapısına gelmiş. Elindeki süsü kapının oraya yerleştirip bağırmaya başlamış, “Bambu yılbaşı süsü, uğur getirir bu süs. Haydi gelin alın!” Gombe‘nin sesini duyan karısı sevinçle gülümsemiş: “Yılbaşı süsü geldi,” demiş, koşmuş pencereye. Kadının saraya geldi geleli ilk kez güldüğünü gören kral da, “Hanım gülüyor, herhalde satıcının konuşması hoşuna gitti,” demiş. “Ben de satıcıyı taklit edip güldüreyim onu.” Ve hemen sarayın kapısına inmiş, Gombe‘ye, “Hey bambucu, seninle kıyafetlerimizi değişelim mi, hanımı sevindirmek istiyorum,” demiş. Gombe de değiştirmiş kralla üstündekileri. Süsü de kralın kucağına vermiş. Kendi de altın işlemeli kral kıyafetini giymiş. Kral kucağındaki bambu süsle dolaşarak Gombe‘yi taklit etmiş: “Buyrun, buyrun. Uğur getiren bambu süs. En güzel yılbaşı süsü burada.” Sonra pencereye bakmış, kadının güldüğünü görünce caddeye çıkarak süsü halka satmaya çalışmış: “Bambu süs, bambu süs!”‘ Gombe‘nin karısı hemen aşağı inip kral kılığındaki Gombe‘yi içeri çekmiş, sonra hizmetçilere kapıyı kapattırmış. Böylece gerçek kral dışarda kalmış. Geri dönüp, “Açın kapıyı ben kralım!” diye bağırmışsa da kimseye duyuramamış. Belki de onun zorbalığından bıkanlar onu duymaya yanaşmamışlar. 

Gombe ile karısı da sarayda mutlu yaşayıp halkı yönetmişler. Halk onları gerçek kraldan daha çok sevmiş.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.