Miyav mirr, miyav mirr… Bir köyde, ‘Koca nine‘ diye çağırılan bir kadın vardı. Hemen anlayacağınız gibi çok yaşlıydı. Koca ninenin bir ineği vardı… Bu ineğin sütünü sağar, satar, geçinirdi. Bir..
Miyav mirr, miyav mirr… Bir köyde, ‘Koca nine‘ diye çağırılan bir kadın vardı. Hemen anlayacağınız gibi çok yaşlıydı. Koca ninenin bir ineği vardı… Bu ineğin sütünü sağar, satar, geçinirdi.
Bir gün yine sütü sağdı, bakracı bahçeye bırakıp içerden atkısını almaya gitti. Dönüp geldi ki bakraç boşalmış. Ertesi gün de aynı şey oldu. Daha ertesi gün de. Sonunda süt bakracını bahçeye bırakıp bir kenara saklandı. Biraz bekleyince bir tilkinin gelip sütü içtiğini gördü. Hemen atılıp tilkinin kuyruğunu kopardı. Tilki yalvarmaya başladı: “Nine kuyruğumu ver.” Nine de, “Yoo,” dedi, “önce benim sütümü getir.”
Tilki ne yapsın, hemen köydeki bir koyuna gitti. “Koyun kardeş bana süt ver,” diye yalvardı. Koyun, “Sütü ne yapacaksın?” diye sordu. Tilki, “Sütü koca nineye vereceğim o da bana kuyruğumu verecek.” Koyun, “Bana ot getirirsen sana süt veririm,” dedi.
Tilki çayıra gitti, “Yeşil çayır, ipek çayır bana ot ver, otu koyuna vereyim, koyun bana süt versin. Sütü koca nineye vereyim. O da bana kuyruğumu versin,” diye seslendi. Çayır, “Güzel kızlar benim üstümde oynarlarsa sana ot veririm,” dedi.
Tilki hemen köyün genç kızlarına koştu. “Güzel kızlar, nazlı kızlar, gidip çayırda oynasanıza,” dedi. Kızlar, “İşimiz var oynamayız,” dediler. Tilki, “Siz çayırda oynarsanız çayır bana ot verecek. Otu koyuna vereceğim. Koyun bana süt verecek. Sütü koca nineye vereceğim o da bana kuyruğumu verecek.” Kızlar, “Bize inci getir, gidip çayırda oynayalım,” dediler.
Tilki hemen kuyumcuya koştu. “Kuyumcu amca bana inci ver ne olursun,” diye yalvardı. Kuyumcu, “Sen inciyi ne yapacaksın?” diye sordu. Tilki kuyumcuya kuyruğunu nasıl geri alabileceğini anlattı. Kuyumcu tilkiye acıdı: “Bana taze yumurta getir de sana inci vereyim,” dedi.
Tilki hemen kümese koştu. Tavuklar, “Bizi yemeye mi geldin kurnaz tilki?” diye bağrıştılar. Tilki, “Yok yok allı tavuklar, pullu tavuklar, bana taze yumurta verin,” diye başlayıp, kuyruğuna nasıl kavuşacağını anlattı. Tavuklar, “Bize mısır getir de yumurta verelim,” dediler.
Tilki hemen tarlaya koştu, “Güzel tarla bana mısır ver,” diye başlayıp, kuyruğunun öyküsünü anlattı. Tarla, “Bana su getir de mısır vereyim,” dedi. Tilki dereye koştu su istedi. Dere, “Kendin taşı,” deyip su verdi. Tilki tarlaya su taşıdı, mısırı aldı. Mısırı verip taze yumurtalar aldı. Taze yumurtaları verip inciler aldı. İncileri verince köyün kızları çayırda oynamaya çıktı. Kızlar oynayınca çayır ot verdi. Tilki otu alıp koyuna götürdü. Koyun da otu alınca tilkiye süt verdi. Tilki sütü alıp koca nineye götürdü. Koca nineden kuyruğunu aldı. Sevinçle gitti. Bir daha da izinsiz kimseden bir şey almadı. Miyav mı? Koca nine de sütü satıp kendine miyavlı bir elbise aldı, miyavına da ciğer aldı. Koca ninenin elbette güzel bir miyavı vardı. Hiç miyavsız nine olur mu?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.