Günün Masalı: 30 Aralık; Oyuncu Keçi

Miyav vardı, miyav yoktu. Bir köyde birbiriyle arkadaş bir keçi, bir koyun, bir de dana vardı. Köy halkı her yıl baharda sürüleriyle yaylaya çıkar, güz ortasında köye dönerdi. Yine güz ortasıydı, keçi, dana ve koyun bir başlarına gözden uzak bir yerde otluyorlardı. 

Bir de bakmışlar ki köy halkı sürüleri alıp köye dönmüş. Bizim üç arkadaşın bundan haberi olmadı. Dana korkup ağlamaya başladı: “Ah keçi abla, şimdi ya kurt ya ayı gelip bizi yiyecek!” Keçi, “Hiç korkmayın,” dedi. “Kimse bize bir şey yapamaz.” Koyun, “Ama kurdun sivri dişleri var, ayı bizden güçlü, tilki akıllı, biz ne yaparız onlara karşı?” diye yakındı. Keçi, “Biz de akıllıyız,” dedi. “Bizim de onların dişlerine, güçlerine karşı oyunlarımız var. Önce kendimize sığınacak bir yer bulalım.” Miyav diye konuştular, anlaştılar ki keçi ne yaparsa ötekiler de onun gibi yapacaklar. Dolaştılar, dolaştılar, dana bir ayı postu, keçi bir kurt postu, koyun bir tilki bostu bulup büründü. Biraz daha dolaştılar bir kulübeye rastladılar. Kapıyı itip içeri girdiler. İçerde bir ayı, bir kurt, bir de tilki oturuyordu. Ayı gelenleri görünce, “Tilki kardeş git bana bir odun getir,” dedi. Tilkinin verdiği odunu saz gibi göğsüne bastırıp şarkı söylemeye başladı: “Tıngır sazım, mıngır sazım, bir dana yemiştim biri daha geldi.” Odunu kurt alıp dedi ki: “Tangır sazım tıngır sazım, bir keçi yemiştim, biri de ayağıma geldi.” Tilki de alıp odunu dedi ki: “Tıngır mıngır sazım, tıngır mıngır sazım, bir koyun yemiştim biri daha geliverdi.” Ayı, kurt ve tilki bu şarkıları söyledikten sonra, ‘Ha ha ha,’ diye güldüler. Keçi de hemen koyuna, “Kalk sen de bana bir odun getir,” dedi. Odunu alıp dedi ki: “Tıngır sazım, tıngır sazım, bir kurt yedim postunu örtündüm, bir tane daha yiyeceğim.” Odunu danaya uzattı. Dana hemen odunu alıp söylemeye başladı: “Tangır sazım, tungur sazım, bir ayı yedim postuna büründüm, bir tane daha yiyeceğim.” Dana da odunu koyuna verdi, koyun da şarkıyı şöyle söyledi: “Tıngır mıngır sazım, tıngır mıngır sazım, bir tilki yedim, postunu giydim bir tilki daha yiyeceğim.” Ayı, kurt ve tilki koyun, keçi ve dananın söylediklerinden ürküp kaçtılar. Keçi, “Birazdan oynadığımız oyunu anlayıp dönerler,” dedi. “Onlar dönmeden kaçalım.” Kaçtılar kaçtılar önlerine bir kaya çıktı üstüne tırmandılar. Onlar kayanın üstünde bekleyedursun, biz bakalım ayı, kurt ve tilki ne yaptı. Bu üç canavar kaçarken tilki dedi ki: “Biz koyun, keçi, dana yeriz. Ama dana, keçi, koyun et yemez ki bizi yiyebilsin. Bize oyun ettiler.” Hemen geri döndüler. Yaylaya baktılar herkes gitmiş, dolaştılar, dolaştılar, dana, koyun ve keçinin üstünde yattığı kayanın dibine geldiler. Ayı başını kaldırıp danaya bakmaya başladı. Dana çok korktu, ayağı kaydı, aşağı düştü. Onun düştüğünü gören keçi seslendi: “Dana kardeş, sen yiyeceğin ayıyı iyi tut, biz de şimdi kurtla tilkiyi tutacağız.” Bu sözleri duyunca ayı, kurt ve tilki iyice korktular. Kaçmaya başladılar. Dana, koyun ve keçi de biraz daha yürüyüp köye, sıcak ağıllarına kavuştular. O günden sonra keçiye Oyuncu keçi dendi. 

Gördünüz mü? Miyav akıl kuvveti yener.