Günün Masalı: 28 Ekim; Köylü ve Kazlar

Miyav vardır, miyav yoktur. Rusya diye bir ülke vardır. Bu miyavlayacağım masal o ülkeden. Yazan da Tolstoy. Bu çok eski bir masaldır belki. Bana anlatan dedemin dedesi.  Bir kış çok..

Günün Masalı: 28 Ekim; Köylü ve Kazlar
Yayınlanma: Güncelleme: 106 okuma

Miyav vardır, miyav yoktur. Rusya diye bir ülke vardır. Bu miyavlayacağım masal o ülkeden. Yazan da Tolstoy. Bu çok eski bir masaldır belki. Bana anlatan dedemin dedesi. 

Bir kış çok miyav bir soğuk olmuş. Mirnavlar sokağa bile çıkamamış. Yoksul bir köylünün de ambarında ekmeklik buğdayı, çavdarı kalmamış. Gidip tarla sahibi ağadan biraz ekmeklik borç istemeye karar vermiş. Boş elle gitmeye utandığından kümesten bir kaz alıp kesmiş, kızartmış. Ağanın evine yollanmış. Ağa kazı görünce köylüye armağanı için teşekkür etmiş. Sonra kazı sofraya koydurup köylüden kazı ev halkına bölüştürmesini istemiş. Sofrada ağa, karısı, iki oğlu ve iki kızı varmış. Köylü kazın başını, “Bu ailenin başı sizsiniz,” diye ağaya vermiş. Kuyruğunu ağanın karısına, “Siz de geride kalıp bütün işleri hallediyorsunuz,'” diye uzatmış. İki kanadı kızlara, “Yakında evden uçacağınız için bunlar size yakışır,” diye ikram etmiş. Bacakları da oğullara, “Siz de babanızı izleyecek, onun yolundan gideceksiniz,” diye vermiş. Kazın gövdesi köylüye kalmış. Evsahibi ağa bu bölüştürmeye çok gülmüş. Sonra köylüye istediği ekmeklik tahılı vermiş. Bunu borç saymamasını söyleyip biraz da para bağışlamış. 

Ağanın uşakları o gün olanları köyde anlatmış. Bunu duyan zengin bir köylü ağadan armağan koparmak için beş kaz kesip kızartmış ve ağanın evine gitmiş. Ağa, “Sağ olun!” demiş, “Ama kazları bize bölüştür çünkü biz, karım, oğullarım, kızlarım ve ben altı kişiyiz. Kazlarsa beş tane.” Zengin köylü bu sözlere bir yanıt, bölüştürmeye bir yol bula- mamış. Ağa yoksul köylüyü çağırtmış. 

Yoksul köylü gelince kazları bölüştürmesini ondan istemiş. Yoksul biraz düşünmüş. Sonra kazlardan birini alıp ağayla karısına verip, “Böylece siz üç oldunuz,” demiş. Sonra bir kazı alıp ağanın oğullarına vermiş. Onlara “Böylece siz de üç oldunuz,” diye gülmüş. Kalan kazlardan birini kızlara vermiş, ikisini de kendi alıp, “İşte şimdi siz de üç oldunuz, ben de,” demiş. Ağa bu bölüştürmeye çok gülmüş. Yoksul köylüye yine ekmeklik tahılla para armağan etmiş. Kıskanç zengin köylüye bir şey vermemiş. O kazlarından da olmuş. Bu da böyle bir miyav işte. 

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.