Uğurböceğini bilir misiniz? Hepiniz görmüşsünüzdür sanırım. Kara benekli kırmızı pelerini vardır üstünde. Kanat gibi iki yana açılır. Biz çocukluğumuzda ‘Uç uç böceği‘ derdik ona. Elimizin üstüne alır: –Uç uç böcecik..
Uğurböceğini bilir misiniz? Hepiniz görmüşsünüzdür sanırım. Kara benekli kırmızı pelerini vardır üstünde. Kanat gibi iki yana açılır. Biz çocukluğumuzda ‘Uç uç böceği‘ derdik ona.
Elimizin üstüne alır:
–Uç uç böcecik annem sana terlik pabuç alacak, derdik. O da uçup giderdi. Bu aramızda oynadığımız bir oyundu. Çok da hoşumuza giderdi. İşte size uğurböceği bir anneyle yavrusunun masali.
Eskiden uğurböceği bir anneyle onun pelerini kırmızıya daha dönüşmemiş kara benekli, turuncu renkli, küçücük bir yavrusu varmış.
Yumurcak bir gün bir ağlama tutturmuş. Bütün gün de susmamış. Annesi kucağına almış olmamış, ninni söylemiş olmamış, ne yaptıysa yumurcağı bir türlü susturamamış. Üzüntüsünden o da ağlamaya başlamış. Onların ağlamasına eşekarısı koşmuş.
–Neden ağlıyorsunuz, bir şey mi oldu? demiş.
Anne uğurböceği:
–Hiç sorma, demiş. Yumurcak ağlayıp duruyor, ne yaptıysam susmadı. Ben de üzüntüden ağlıyorum.
Eşekarısı, kendinden emin:
–Sen hiç üzülme, ben şimdi onu sustururum, diyerek başlamış vızıldayarak şarkı söylemeye. Yumurcak susmak bir yana bu kez bağıra bağıra ağlamasını sürdürmüş.
Bunu duyan ağustosböceği hoplaya zıplaya gelmiş.
–Ne var, ne oluyor? demiş.
Anne uğurböceği ağlamaklı bir sesle:
-Yumurcak ağlayıp duruyordu. Sağolsun eşekarısı susturmaya geldi. Ama yumurcak ondan korktu. Şimdi daha beter ağlıyor. Ne yapacağımı şaşırdım, demiş.
Ağustosböceği, hoplaya zıplaya yumurcağın çevresinde dans etmeye başlamış. Bir yandan da o güzel şarkısını söylüyormuş. Ağustosböceğinin dansı yumurcağı daha çok korkutmuş. Daha çok ağlamaya başlamış.
Oradan bir balarısı geçiyormuş:
–Burada ne oluyor? diye sormuş.
Anne uğurböceği:
–Ah, ah! demiş. Yumurcak ağlayıp duruyordu. Eşekarısı susturmaya geldi olmadı. Ağustosböceği gelip hoplayıp zıplayarak dans etti, şarkılar söyledi, gene susmadı. Büsbütün korkup daha çok ağlamaya başladı. Şimdi ben ne yapacağımı bilemiyorum.
Balarısı, bilgiç bir tavırla:
–Yumurcağın karnı açtır. Onun için ağlıyordur, demiş. Ona bir kaşık bal verirseniz hemen susar.
Anne uğurböceği, bir kaşık bal alıp gelmiş. Yumurcak bala ağzını sürer sürmez, yüzünü buruşturup daha da çok ağlamaya başlamış.
Oralarda bir çalının üstünde gezinmekte olan örümcek ana, olanı biteni görmüş. Anne uğurböceğinin yanına gelmiş:
–Ben size yardım edebilirim, ben de bir anneyim, demiş.
Anne uğurböceği, umutsuz bir biçimde:
–Teşekkür ederim örümcek ana demiş. Eşekarısı da ağustosböceği de balarısı da onu susturmak istediler, olmadı. Susacağı yerde daha çok ağlamaya başladı.
Örümcek:
–Siz hiç meraklanmayın, demiş. Ben onu neyin susturacağını çok iyi bilirim. Bu kez anne uğurböceğini bir korku almış:
–Yapacağınız şey yumurcağı korkutmaz inşallah? demiş.
Örümcek:
–Ne korkması, diye gülmüş. Ben ona öyle bir şey yapacağım ki çok hoşlanacak. Hem susacak, hem de mışıl mışıl uyuyacak.
Örümcek ana sözünü bitirince en yakınındaki çalıya tırmanmış. Oradan da öteki çalıya doğru salınmış. Sonra da durmadan bir çalıdan ötekine gelip gitmeye başlamış. Eşekarısı, hemen örümceğin ne yaptığını anlayarak:
–Bu örümcek akılsızın teki, demiş. O çürük, işe yaramaz ağlarından birini örüyor. Ağustosböceği:
–Haklısın akılsızın teki. Yumurcağa ağ ne yapsın? diyerek eşekarısına katılmış.
Balarısı da:
–İkiniz de doğru söylüyorsunuz, diyerek onları onaylamış.
Örümcek ana söylenenlerin hiçbirine aldırmadan işini sürdürmüş. Anne uğurböceği de merakla bu işin sonu ne olacak diye bakıyormuş.
Bir süre sonra örümcek iki çalı arasında güzel bir salıncak yapmış.
Anne uğurböceğine:
–Yumurcağı salıncağa koy, ben onu uyuturum demiş.
Anne uğurböceği yumurcağı salıncağa yatırdıktan sonra örümcek ana salıncağı ağır ağır sallamaya başlamış. Bir yandan da hafif bir sesle ninni söylemiş.
Yumurcak, salıncaktan çok hoşlanmış. Hemen ağlamasını kesmiş. Az sonra da uykuya dalmış.
Anne uğurböceği örümcek anaya binlerce teşekkür etmiş. Eşekarısı da, ağustosböceği de, balarısı da söylediklerinden çok utanarak örümcekten özür dilemiş, bu masal da böyle bitmiş.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.