Teksas, Amerika Birleşik Devletleri‘ne bağlı 48 eyaletten biridir. Amerika‘nın güneyinde yer alan Teksas‘ın uçsuz bucaksız bozkırlarında sürüler halinde başıboş dolaşan yabani atlar vardı bir zamanlar. İşte bu yabani atlar, çiftlik sahibi Len‘in yeni çevirdiği..
Teksas, Amerika Birleşik Devletleri‘ne bağlı 48 eyaletten biridir. Amerika‘nın güneyinde yer alan Teksas‘ın uçsuz bucaksız bozkırlarında sürüler halinde başıboş dolaşan yabani atlar vardı bir zamanlar. İşte bu yabani atlar, çiftlik sahibi Len‘in yeni çevirdiği çiti yıkmış, tarlasına girip bütün ekinlerini çiğnemişti.
O sabah komşu çiftliğin kahvaltı sofrasında bu konu konuşuluyordu. Bay Bret: Len hükümete başvurup sürüleri buralardan uzaklaştırmak için izin almış, doğrusu ona hak veriyorum, dedi. Sonra yarı hüzünlü bir sesle ekledi:
–Artık sürülerin de sonu geldi desenize. Len, adamlarıyla birlikte kamyonlarla etraflarını çevirip uzaklara sürecek onları.
Sofrada sessizce kahvaltısını eden Bret‘in oğlu Tom, yabani atları sürmek için verilen karara çok üzülmüştü. Kayalıklardan topladığı böcek fosillerinden sonra en çok sevdiği şey, bozkırda özgürce dolaşan at sürüleriydi. İçlerinden Gümüş Kral adını taktığı gri renkli atı ise hepsinden çok beğenip seviyordu.
Gümüş Kral‘ı ilk kez eski maden bölgesinde görmüştü. Büyük bir kayanın üstüne oturmuş topladığı fosillere bakarken aşağıda otlayıp birbirleriyle oynaşan at sürüsünün arasında görmüştü onu. Güçlü ayaklarıyla yelesini kabartarak oradan oraya koşup duruyordu. Öbür atların arasında güneşin altında parıldayan bir gümüş parçası gibiydi.
Tom, bunları düşünürken annesi:
–Bugün de kayalıklara fosil toplamaya gidecek misin oğlum? diye sordu.
Tom‘un gerçekte böyle bir niyeti yoktu. Ama Gümüş Kral‘ı görmek için gitmeliydi. Onu belki de son kez görecek, yelesini kabartarak koşturmasını izleyecekti.
–Yarın tatilin son günü, onun için gitmem gerek, diyerek kahvaltı sofrasından kalktı. Kâğıtlarını, kalemini, mürekkebini aldı. Sevgili köpeği Pal‘ı da çağırarak yanına katıp eski maden bölgesine yollandı.
Yürürken aklı hep atlardaydı. Maden bölgesi çevresinde durup, yerden taşlarla kimi fosiller topladı. Maden ocaklarına vardığında her adımına dikkat etmesi gerekiyordu. Yeraltından fışkıran sular yer yer büyük hendekler açmıştı. Dikkat etmezse kendini bir anda bunların dibinde bulabilirdi.
Sıcak, bunaltıcı bir hava vardı. Fosilleri topladıktan sonra her zamanki gibi bir kayanın üstüne oturdu. Topladığı fosillere dalmışken Pal‘ın havlamalarıyla kendine geldi. Eşyalarını aceleyle toplayıp Pal‘ın yanına koştu. Gördüğüne inanamadı. İlerdeki küçük bir çukurun içinde Gümüş Kral ön ayakları toprağa gömülmüş, çabalayıp duruyordu. Kurtulmak için arka ayaklarıyla çifte attıkça çukurun içine büsbütün batıyordu. Tom yanına yaklaşınca kocaman gözleriyle bakıp acı acı, ‘Kurtar beni‘ dercesine kişnedi. Tom, korkmamasını söyleyerek hayvanı yatıştırmaya çalıştı. Yelesini okşadı. Sakinleşmesi için yandaki pınardan getirdiği suyla hayvanı serinletmeye çalıştı. Tam o sırada bir kamyon sesi duyuldu. Başını kaldırıp baktığında Len‘in adamlarıyla birlikte pınardan fıçılara su doldurup kamyona yüklediklerini gördü.
Gümüş Kral‘ı kurtarmak için onları yardıma çağırmalıydı. Ama onlar bunun yabani bir at olduğunu bilmemeliydiler. Tek çare onu damgalamaktı. Babasının markası B.B.’ydi. Onun kemer tokasında da B.B. harfleri kazılıydı. Hemen tokayı mürekkepleyip aceleyle hayvanın sağrısına bastırdı. Artık kimse ona el süremezdi. At onların malı olmuştu.
Len, adamlarıyla yanına yaklaştığında:
–Demek babanın atlarından biri bu, diye gülümsedi. Ama çukura düşürmüşsün. Biz şimdi yardım eder çıkarırız, merak etme.
Dediklerini yapıp Gümüş Kral‘ı düştüğü çukurdan kurtardılar. Kamyona bindirip iple sıkı sıkı bağladılar. Tom tedirgindi. Doğru mu, yanlış mı yapmıştı bilemiyordu. Babası bu işe ne diyecekti acaba?
Hep birlikte çiftliğe vardıklarında Bay Bret, Len‘i yemeğe alıkoydu. Len, Tom‘un bir şey söylemesine kalmadan atı nasıl kurtardıklarını anlattı.
Babası, anlatılanları sessizce dinledi. Sonra gidip Gümüş Kral’ın sağrısındaki damgaya baktı. Gülerek:
–Oğlum da kendine bir at sürüsü istiyor demek, dedi. Atın damgasına bakılırsa bu
onu gösteriyor.
Bay Len de:
–Doğru söylüyorsun! deyince herkes kahkahalarla gülmeye başladı. Tom, gülmelerine bir anlam veremedi. Kamyonun yanına gidip damgaya bakınca her şeyi anladı. Hayvanın sağrısında B.B. damgası yerli yerindeydi ama kemer tokasi kullanıldığı için harfler ters basılmıştı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.