Günün Masalı: 17 Haziran; Sivrisinek Savaşı

Miyav vardır, miyav yoktur. İnek vardır, sinek yoktur… Ah sinekler yok olsa. Tüm sinekler yok olsa kurbağa kalmazdı dünyada. Kurbağalar olmasa leylekler yaşamazdı. Bunun adı beslenme çemberi… Yoktur dünyada miyavların..

Günün Masalı: 17 Haziran; Sivrisinek Savaşı
Yayınlanma: Güncelleme: 114 okuma

Miyav vardır, miyav yoktur. İnek vardır, sinek yoktur… Ah sinekler yok olsa. Tüm sinekler yok olsa kurbağa kalmazdı dünyada. Kurbağalar olmasa leylekler yaşamazdı. Bunun adı beslenme çemberi… Yoktur dünyada miyavların benzeri. Belki Kızılderililerin avcılığı, güzelliği benzer bize. İşte bir Kızılderili masalı miyavladım size. 

Bundan yüzlerce kış öncesinde, Amerika‘da nehirden iki dev sivrisinek çıkmış. Boyları bir çam ağacı kadarmış. Hortumları da fil gibi. Nehirden kanolarıyla geçen Kızılderililere saldırıp, birçoğunu öldürmüşler. Bu saldırılar devam edince o nehirden kano geçmez olmuş. Sivrisinekler de kendilerine av bulmak için öteki akarsuları dolaşmaya başlamışlar. Kızılderililer, özellikle yolculuk için kano kullanan Iraku kabilesi korku içinde yaşamaya başlamış. Sivrisineklerin ne zaman, nerede saldırıp insanları parçalayacakları belli değilmiş. Sonunda onlarla savaşmak için bir savaşcı grubu hazırlanmış. Bu savaşçılar yirmi kişiymiş. Oklarını, yaylarını almışlar, bellerine bıçaklarını, topuzlarını takmışlar. İki kanoya binmişler. New York eyaletindeki Seneca nehrine açılmışlar. Az sonra üzerlerine dev iki gölge düşmüş. Sivrisinekler hortumlarıyla kanonun birini delmiş, kanodaki savaşçıları nehre dökmüş. Ama savaşçılar yiğitçe karşı koymuşlar. Sayısız ok göndermişler gökyüzüne, savaş çığlıklarını yükseltmişler. Ve ne kadar cesurca dövüşseler de çaresiz bu yiğitlerin yarısı ölmüş canavar sivrisineklerin elinde. 

Sağ kalan savaşçılar ormana, çalılıkların arasına gizlenmişler. Sivrisinekler çalılar ve çalıların kalın yaprakları yüzünden ulaşamamışlar onlara. Onlar da usulca kuşatmışlar bu canavarları. Ölümüne bir kavga başlamış aralarında. Tam Kızılderili savaşçıların okları tükendi tükenecekken yere serilmiş dev sivrisinekler. Kızılderili yiğitler çullanmışlar üzerlerine, topuzlarla, bıçaklarla parçalamışlar onları. Tam ölmüşken canavarlar, parçalanan gövdelerinden binlerce sivrisinek havalanmış. Bu küçük sivrisinekler, büyükler gibi parçalayamıyorlarmış insanları ama yine de canlarını yakıyorlarmış. İnsanların kanıyla beslenen bu küçük sivrisinekler, dev sivrisineklerin intikamını almak için uğraşıyorlarmış. Böylece insanlarla sivrisinekler arasında bitmez tükenmez bir savaş başlamış. 

Ne miyav, ne miyav… Ne dersiniz iki dev sivrisinek mi, yüz küçük sivrisinek mi?.. Bence tel takın pencerenize, gelemesin hiçbiri. 

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.