Günün Masalı: 1 Ağustos; Karganın Aklı

Eskiden bir karga varmış. Bu karga kendini beğenmişin biriymiş. Kendini kartalla bir tutmaya kalkmış. Hayvanların ona gösterdiği saygıyı kıskanır, onun gibi olmak istermiş. Kendi kendine:  –Ben de onun gibi bir..

Günün Masalı: 1 Ağustos; Karganın Aklı
Yayınlanma: Güncelleme: 134 okuma

Eskiden bir karga varmış. Bu karga kendini beğenmişin biriymiş. Kendini kartalla bir tutmaya kalkmış. Hayvanların ona gösterdiği saygıyı kıskanır, onun gibi olmak istermiş. Kendi kendine: 

Ben de onun gibi bir kuşum, ondan ne farkım var? diye düşünüyormuş. Kanatlarının biraz daha büyük, tırnaklarının azıcık daha sivri olması mı onu benden üstün kılıyor?.. 

En kızdığı şey de kartalın hiçbir sıkıntı çekmeden yiyecek bulmasıymış. Gökyüzünden avının üzerine inip kuzuyu bile kaldırıp götürmesine çok içerliyormuş. Kendisi gibi başkalarının artıklarını yemek zorunda kalmaması onu deli ediyormuş. 

Bir gün, 

Bu işi ben de beceririm, diye düşünmüş. 

Düşünmüş, düşünmüş de sonunda denemeye karar vermiş. Onun için günlerce uzaktan uzağa kartalı izlemiş, avının üstüne nasıl indiğini, onu nasıl kaptığına bakmış. Avını havaya nasıl kaldırıp nasıl taşıdığını da öğrenmiş. Bunları yaptıktan sonra aldığı kararı uygulamaya hazırlanmış. 

Önce oturduğu yerde avını yakaladıktan sonra yiyeceği taze etin düşüyle avunmuş. Hayvanlar arasında artacak olan saygınlığını düşünmüş. Herkesin kendisini parmakla göstererek: 

Nasıl da korkusuz bir avcı, diye övgüler yağdıracakları hayalini kurmaya başlamış. İşi o kadar ileri götürmüş ki, bunu kartaldan daha iyi yapabileceğini göstermek için de kuzu yerine koyun avlamaya karar vermiş. 

Önce iyice yükselmiş. Gökyüzünde kartalın yaptığı gibi daireler çizerek semiz bir ko- yun aramaya başlamış. 

Sonunda kırda otlayan bir sürü görmüş. Sürünün içindeki çok iri ve semiz bir koyunun gözüne kestirmiş. Kartalın yaptığı gibi göklerden hızla avının üstüne inmiş. Tırnaklarını hayvanın postuna geçirmiş. Bir çırpınmış, iki çırpınmış ama koyunu kaldıramamış. 

Kanat çırpmış olmamış, pençelerini daha derine bastırmış olmamış. Ne yaptıysa koyun bana mısın dememiş, ayaklarını yerden kesememiş. 

Bakmış olacak gibi değil, koyunu orada bırakıp kaçmaya kalkmış. Ama o ne? Bu kez de koyunun postuna geçirdiği pençelerini hayvanın uzun tüyleri arasından kurtaramamış. 

Tabii çok korkmuş: 

Gak, gaaak! Kurtarın beni, diye bağırmaya başlamış. 

Çoban, karganın sesini duyup gelmiş. Onu koyunun üstünden alıp bir kafese kapatmış.

Karga, kafesin içinde şaşkın şaşkın çevresine bakınırken: 

Ben nasıl bir hata yaptım da bu hale düştüm? diye düşünüyormuş. 

O gün bugündür her karga bunu düşünürmüş de yanıtını bulamazmış. Bulamadığı için de başkalarının artıklarını yemekten kurtulamazmış. 

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.